Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

330 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Zülfü Livaneli okumaya olan korkumu ve anlamayacağıma dair kendi kendime oluşturduğum önyargımın kırılmasını sağlayan, aynı zamanda kalemiyle ve anlatıcılığıyla tanışma kitabım olan kitap Kardeşimin Hikâyesi. Kitabın sonunda yaşadığım şaşkınlık ve olayların henüz hâlâ düğümdeyken birdenbire nasıl büyük bir kıvraklıkla çözüldüğünü sindirmem biraz vakit aldı. Bir de kitabın sonunda Livaneli ile yapılan bir soru-cevap kısmı var, oraları da okuyunca aslında kullandığı bazı imgeler daha da belirginlik kazanmış oldu benim için. Kitabın konusundan bahsedelim. Ahmet elli sekiz yaşında, ODTÜ'de mühendislik bölümünden mezun olmuş, Karadeniz'in Podima isimli köyünde yalnızca kendine göre bir hayat kurup inzivaya çekilmiş, tuhaf takıntıları ve obsesyonları olan bir karakter. Ahmet'in münzevi ve pek de dost canlısı olmayan bir kişiliği var. İnsanlarla sohbet etmekten, keza insanların kendisine dokunmasından hiç mi hiç hoşlanmıyor. 11 Haziran 2011 sabahında aldığı cinayet haberi ile kitaba başlıyoruz. Bu haberi büyük bir soğukkanlılıkla, hatta hangi duyguları ne kadar ölçüde hissetmesi gerektiğini içinde sorgulayıp belli belirsiz bir şekilde tepki vererek karşıladığını görüyoruz; bu da aslında tamamiyle Ahmet'in içinde bulunduğu psikolojik durumuyla şekillenmiş karakterinden kaynaklanıyor gibi anlamıştım okurken. Aynı gün içerisinde Ahmet'in kapısını tanımadığı, gazeteci olan bir genç kadın çalıyor. Podima'ya cinayet ile ilgili bilgiler toplayıp haber yapma amacı ile gelmiş. İlerleyen sayfalarda Ahmet'in, gazeteci olan genç kadın ile "anlamsız" bir bağ kurmasını, onun meslekî olduğu kadar kişiliğine de nüfuz etmiş merak duygusundan faydalanarak ikiz kardeşi Mehmet'in hikâyesini anlatmaya başlamasını okuyoruz. Zaten kitabın özü de aslında burada saklı, Livaneli tüm serim, düğüm ve çözüm sürecini burada işliyor ve beklenmedik sonu ile olsun, hikâyeyi anlatırken okuyucuyu sayfalara hapsetmesi ile olsun okuyucuyu kitaba resmen kilitliyor. Kitabı okurken psikolojik ve gerilim yönü daha ağır basmıştı benim için. Üstelik o kadar kolay okunan, yalın bir anlatım vardı ki bu olayların heyecanlı ve meraklı anlatımı ile birleşip bir bütün oluşturduğu zaman kitabı elimden bırakmak istemedim. Gizemli, bükümlü, sizi sayfaların arasında bambaşka bir yolculuğa sürükleyen cinsten bir kitaptı. Aldığı bütün övgüleri hak ettiğini düşünüyorum. Kullandığı bazı imgeler ve etçil olmak, çevrecilikle ilgili Ahmet'in bilinçaltından yola çıkarak verdiği mesajlar çok güzeldi. Ayrıca yazarın kitabı yazmadan önce beyin ile, psikoloji ile yaptığı araştırmaları ve bunları kurgusuna bu kadar sade bir şekilde yedirmiş olmasına hayran kaldım. Sade görünen ama çok etkileyici bir kitaptı. Gereksiz, süslü püslü cümlelerden, okuyucuyu yormaktan başka bir işe yaramayan betimlemelerden ziyade anlaşılır, berrak bir üslup kullanmasını çok sevdim. Verdiğim puana kesinlikle değdi. Herkesin okumasını tavsiye ederim.
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019105,7bin okunma
·
54 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.