Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

239 syf.
·
Puan vermedi
Leyla Erbil’in bu kitabı kimine göre içinden çıkılmaz gibi görünebilir. Bazı kitaplar vardır ki belli temellendirmeler bilinmeden okunmaz, anlaşılmaz. Bu da biraz öyle romanlardan. Dilinin savruk oluşu, olaya bağlı kalmadan romanın gidişatının her yöne çıkışı da bu kitabı biraz anlaşılmaz kılmış olabilir. Başta kitapta temel tezlerden biri kesinlikle ‘varoluş’ tur. Kierkegaard’ın durup dururken her yerde karşımıza çıkması bu tezi destekler niteliktedir. Erbil, ironik üslubu ve yaratıcı zekası ile mitolojiye, siyasi tarihe ve din tarihine ışık tutan bir gaz lambası gibi adeta bu kitapta. Özellikle Türkiye’nin siyasi tarihine oldukça hakim. Belli çatışmalar ile savrulan bir Türkiye’yi yakından gözlemleyen yazardan da savruk bir dil beklerdik öyle değil mi? Bir diğer yaklaşım da Erbil’in yaşamı boyunca benimsediği fikir babası Freud’un ‘psikanalist’ yöntemi. Ego ve insanlar arası savaş kitabın genel konusunu oluşturur. Geleneği sırtından atmaya çalışan genç nesil ve bunun karşısında duran tüm yapılanmalar o dönem Türkiye’sini gözler önüne serer. Bu durum tüm insanlığı psikolojik bir buhrana sokar. Biz bu kitapta Lahzen’in dilinden bir savruluşu, kendini bulmaya çalışmayı ve kabuğundan sıyrılmayı okuyoruz.
Kalan
KalanLeyla Erbil · İş Bankası Kültür Yayınları · 2011533 okunma
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.