Kitap arkasındaki Louis Aragon'un yorumunu okuyunca beklentilerim tabiri caiz ise şaha kalkmıştı ancak bitirince Aragon'un biraz afaki konuştuğuna kanaat getirdim fakat buna rağmen yine de çok güzel bir aşk hikayesi. Çevirmenin yetkinliğinden midir yoksa Kırgızca ile Türkçe arasındaki bağın yoğunluğundan mıdır bilmiyorum, Ötüken Neşriyat damgası ile okuduğum Cengiz Aytmatov eserleri, sanki orijinal dilinden okuyormuşçasına doğal geldi. Zaten gerekli yerlerde çevirmen not düşerek Kırgızca ve Kazakçaya ait olan kelimeleri açıklıyor. Kitap zaten incecik, en fazla 80 sayfa kadar. Dil de akıcı olunca çarçabuk bitiyor. Olaylara ise hiç girmeyeceğim, okumayı düşünenler için en ufak bir ip ucu bile verilmemeli. Tek puanı da çabucak bittiği için kırdım :)