Sultanmurat'tan sonra okuduğum ikinci kitabıdır Cengiz atanın. Beni ziyadesiyle etkiledi zira geçmişin töresiyle geleceğin bilimi ancak bu derece kafa kafaya getirilip sonra da tereyağından kıl çeker gibi aralarından çıkılabilirdi. Uzun solukluydu ve bana bu incelemeyi yazdırdı. Tek canımı sıkan şeyse; bir önceki kitabında olduğu gibi bunda da sonunun açık uçlu bırakılması oldu: Yedigey'e ne oldu? Kırgızların, dönemin Sovyetler Birliğine ettiği biat sonucunda özüne sırt dönüp Rusça konuşan askeri halkına da güzel bir eleştiri olmuş. Kitap, cenazeyi gömmeye gittiklleri gün, Yedigey'in ömrünü gözünün önünden geçirmesiyle başlar ve gömdükten sonraki gün biter. Böylece bir günü asra bedel olmuştur.
Aşk yok mu, olmaz olur mu! :)
İyi okumalar 🕊