Sait Faik Öykü Ödülü almış kitapları elimden geldiğince okuma kararı almam sayesinde tanıştım Yalçın Tosun'un kalemi ile. Ve iyi ki tanıştım dedim.
Kısa kısa öykülerden oluşan bir kitap. Dili yalın ama bir o kadar da etkileyici. Kahramanlar bizden biri ama bir o kadar da kıyıda köşede kalmış ya da oralara itilmiş kişiler. Tıpkı hayat gibi birçok hüzün barındırıyor kitap içinde ama çok dramatize edilmeden yansıtılmış, olduğu gibi yani.
Yazarın, Peruk Gibi Hüzünlü isminde bir şiiri var. Her öykünün başlangıcında da dizeler olarak parça parça verilmiş bu şiir. İnsan ilk gördüğünde durup bir düşünüyor peruk ve üzüntü ne alaka, diye. Acaba ilgi çekmek maksatlı rastgele yanyana getirilmiş sözcükler mi, diyor. Malum günümüzde edebiyat adı altında ilgi çekmek için böyle birçok kitap ismine denk geliyoruz. Biraz bakıp araştırdım ve kansere yenik düşen Aysel Gürel’e ithaf edilmiş bir şiir olduğunu öğrendim. İşte orda peruk ile hüznün hiç de abes olmayan bir araya gelişini anlamış oldum.
çocuklar tekinsizdir
annelerse uçurum;
olur olmaz düşülür.
bitmemiş her sevişme paslı bir iğne gibi
doğrudan kalbe yürür.
söz bitimi gibidir odanın her köşesi
bir kuşatma büyütür.
gece sona ermeden peruk takan birini öpmezsem yaram büyür.
Bu da şiirin Mabel Matiz tarafından bestelenmiş güzel bir hâli: youtu.be/EGE2tHpFbFA
Kalemine sağlık Yalçın Tosun. Ve edebiyat iyi ki var...