Gönderi

82 syf.
10/10 puan verdi
·
10 saatte okudu
Herkese selam! Yapacağım bu inceleme benim için diğerlerinden farklı olacak çünkü bu kitap her şeyin gitgide canavarlaşmaya başladığı bu zamandan çok çok uzaklarda, kendini bir fanusun içinde koruyup hiç lekelenmeden tertemiz duygularla ve ayrıca yara bere içinde kalarak büyümüş bir çocuğun zamanına ait. Yamalı Yıllar... Hani hep deriz ya nerede o eski bayramlar, nerede o eski komşuluklar, nerede o eski dostluklar, nerede o eski sevdalar, nerede o eski.. Evet bulamıyoruz o eskileri kaybolup gittiler. Pekii yok yere mi gittiler yoksa bizler kendi ellerimiz ile mi sebep olduk buna? Çok da uzaklarda aramamak lazım aslında bu sorunun cevabını çünkü gözlerimizi kapatıp o eski günlere, samimiyetlerin çıkar için olmadığı, sofraların sırf karınlar doysun diye kurulmadığı, çocukların korkmadan çekinmeden tek tek tüm evlerin kapısını çalıp şeker isteyebildiği, aşkın bedensel ihtiyaç, bir heves olarak değil de bir kez göz göze, bir kez el ele değdiğinde kendini alev alev yandığın bir yangının ortasında hissettiğin günleri düşününce anlıyorsun aslında geçen zaman olsa da değiştirenin zaman değil bizler olduğunu. Evet hayat bizlerden çok şey alıyor çok acımasızca davranıyor ve bir o kadar da güzellikler sunuyor yeni kapılar açıyor. Yalnız yine de hep bir yanımız eksik kalıyor, tamamlanmıyor. Kimileri için bir felaket kimileri için bir daha asla ulaşamayacağı büyülü bir rüya olan çocukluk. İşte o eksiklerin sebebi. Kitap kısa olmasına rağmen beni derinden etkiledi çünkü ben de çocukluğuna hasret kalan düşününce gözlerinin dolmasına mani olamayanlardanım. Hayatı sadece oyun oynamak, güzel vakit geçirmek sanan masum çocuk. Şimdi dön bak kendine, dön bak insanlara, dön bak dünyaya, her şey nasıl da değişti sen, insanlar, dünya... Kimsenin kimseye tahammülü kalmamış, herkes kendini öne çıkarmanın peşinde. Oysa eskiden öyle miydi? Kışın uyanınca babanın sobayı yakıp,annenin kahvaltıyı hazırlayıp son olarak seni uyandırmalarıydı mutluluk. Büyüdük diye mi tüm bunlar? Neden gözler de eskisi gibi sevgi, merhamet samimiyet yerine hiçlik var, nefret var? Bu kadar mı uzaklaştık birbirimizden? Fakat geçen sadece yıllar değil mi, bizler neden böyle olduk? Herkese kızıyorum içimden. Kendime, aileme, arkadaşlarıma eskisi gibi olmayan her şeye. Bir yaşamak telaşı almış hepimizi, görmüyoruz artık birbirimizi, üzüntümüzü, öylece kaybolup gittiğimizi. Oysa bir adım atsak bir çabalasak bunları değiştirmek için belki de ucundan da olsa koparıp alacağız tekrardan o şeyleri. Söylenecek, yazılacak çok şey var aslında ama lafı daha fazla uzatmayayım. Okumanızı şiddetle tavsiye ederim birkaç saatliğine de olsa elinizden tutup size maziyi gezdirecek bir eser. Herkesin biraz da olsa kafasını kaldırıp göğe bakıp, sohbet edilmek için buluşulan ortamlarda bizleri kölesi haline getirmiş telefonlardan gözünü ayırıp anı yaşayarak huzuru tatlı bir dilde, bakışta bulup mutlu olabilmesi dileğiyle. İçinizdeki çocuğa hep çok iyi bakın. " Çocukluğuna olan özlemi her zaman yüreğinde hisseden herkese sevgilerimle."
Yamalı Yıllar
Yamalı YıllarBerkay Çelik · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 2020218 okunma
·
637 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.