Bir fantastik kurgudan çok bir epik şiirle karşı karşıya olduğumuzu belirtmek isterim. 275 sayfalık destansı bir serbest kafiye duruyor karşımızda. Bradbury'nin diğer kitaplarından farklı, demir leblebi bir eser. Peşin peşin söyleyeyim okuması, anlaması, anlamlandırması zor benzetmeler, teşbihler, betimlemelerle dolu bir kitap. Ama içine dalmayı başarabildiğiniz an engin bir güzellikler ormanı gibi. Konusuna gelince Will ve Jim aynı gün, karşılıklı evlerde doğmuş çok sıkı iki arkadaşlardır. Jim annesiyle birlikte, Will ise annesi ve kütüphanede temizlikçi olarak çalışan babasıyla yaşamaktadır. Kasabalarına zamansız bir dönem sayılan Ekim'de bir karnaval gelir her şey allak bullak olur. Resimli Adam'ın da bulunduğu kadro da kimler yoktur ki, iskeletler, ucubeler, cüceler elbette dönme dolap, atlı karınca ve sihirli aynalar. Ancak bu karnaval görünenin ötesinde kötülüklerle dolu korku dünyasını da kasabaya getirmiştir. Ortaya çıkan esrarengiz olaylar, kaybolan insanlar ve her yanı kaplayan kabus her şeyi allak bullak edince iki arkadaş ve sonradan olaya mecburen dahil olan Will'in babası ihtiyar Charles için iyi ile kötünün mücadelesi olarak adlandırılabilecek zorlu mücadele başlar. Okumak isteyenleri çok ilginç betimlemeler, şiirsel bir dil, anlaşılması zor tanımlamalar ama her şeyin ötesinde müthiş keyifli, insanı içine çeken bir korku-gerilim hikayesi bekliyor. Bana sorarsanız elbette kaçırılmayacak bir şölen.

Uğursuz Bir Şey Geliyor Bu YanaRay Bradbury · İthaki Yayınları · 2019385 okunma

·

156 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.