Gönderi

* ''(...)Şehri çevreleyen dağların üzerinde kocaman bir ay vardı. Beyaz bir aydı ve yara izleriyle kaplıydı. Bir aptal bile orada bir yüz hayal edebilirdi. ..........Bahçedeki her şeyi görmeme yetecek kadar ışık vardı: bahçe sandalyeleri, söğüt ağacı, direklerin arasına gerilmiş çamaşır ipi, petunyalar, çitler, ardına kadar açık duran bahçe kapısı. ..........Ama etrafta kimsecikler yoktu. Her şey ay ışığı içinde yüzüyordu ve en küçük şeyleri bile görebiliyordum. İpteki mandalları örneğin. ..........Ayın önünü kesmek için ellerimi cama koydum. Biraz daha baktım. Kulak kabarttım. Sonra yatağa döndüm. ...........Ama uyuyamadım. Dönüp durdum. Açık duran bahçe kapısını düşündüm. Meydan okur gibiydi.(...)'' * En Küçük Şeyleri Bile Görebiliyordum öyküsünden
Sayfa 37 - CanKitabı okudu
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.