Öncelikle bu incelemeyi kitabın çevirisini yapan, aynı zamanda işini aşırı kaliteli yapan Levent Cinemre’nin kitabın sonunda yer alan açıklamalar ve paylaşımlar kısmından hareketle yazdığımı belirtmek isterim. Jack London, evrime oldukça ilgili, bu konunun döneminde sıkı savunucusu olan bilim insanı ve yazarlarının takipçisi ve kuvvetli savunucusudur. Kendisinin de bu denli ilgili ve hakim olduğu evrim konusunda bir şeyler yazması kaçınılmazdır. Ama ne yazmak.. Adem’den Önce, Pleyistosen Çağ’da geçen bir eserdir. (Günümüzden milyon yıl öncesi ile 12.000 yıl öncesinde yaşanan süreçtir.Mamutların yaşadığı, buz devrinin ve buzullar arası dönemlerin yaşandığı zamanlar..) Günümüz insanının atası olan homo erectus (dik yürüyen insan) ortaya çıkar ve dünyaya Afrika’dan yayılır. Birlikte hareket etme ve akıl yürütme yetkilerini kazanınca hayvan avlarıyla birlikte böylece çizgi filmlerden tanışık olduğumuz hayvan soyları yok olmaya başlar. Jack London da bu sürecin takibinde evrilmeye başlayan ve şu anki insanın atası olan üç tür üzerinde yazar.Ateş İnsanları, Ağaç İnsanları, Halk… Ateş İnsanları; en gelişmiş, organize kabiliyeti olan, konuşma eylemini gerçekleştiren türdür.Ağaç İnsanları; en ilkel olarak yansıttığı topluluk. Halk ise bize kendi evrim halkasını anlatan Kocadiş’in de dahil olduğu, Ağaç İnsanları’ndan daha gelişmiş, Ateş İnsanları’na karşı savaşamayan topluluk.Mağarada yaşayıp yine de ağaçlarda hayatlarını isterlerse sürdürebilirler. Günümüzdeki bilgiler ışığında Jack London’ın hayal dünyası ve bilim arasında kuvvetli benzerlikler, denklikler vardır. Ateş İnsanları’nın, Halk ‘ın yaşam alanını tahrip edip, Halk soykırımı yapmasıyla gösterdiği Homo sapiens özellikleri Jack London ‘ın ölümünden sonra bilime kazandırılır. Ağaç İnsanları betimlemelerini Darwin’in ‘insanın atası’ şeklinde ele aldığı evrimsel teoriden yola çıktığı yine açıklamalar kısmında üzerinde durulan bir nokta. Halk ise homo erectus özellikleri göstermekle birlikte, günümüz bilgileri ışığında Halk’a tamamen homo erectus türü denilememektedir. Jack London’ın Kitabı yazdığı 1906’da günümüzde bilinen türlere dair bilgi yoktu. Üstelik birbirinin devamı niteliğinde olan üç türü Jack London aynı zaman diliminde ele alıp, üstünlüklerini ve evrilmelerini bir arada verir. Kitap bilim kurgu tadı verir. Modern bir Amerikalı çocuğun öyküsüdür. Psikolojik sorunları olduğu düşünülen çocuk kendisinin ne gibi problemi olduğunun farkına varınca hayatı daha çekilebilir yaşamaya başlar. Ona göre her içgüdü, ırksal bir hatıradır. Bunu Alman biyolog Weismann’ın ‘germ plazma’ adını verdiği, kalıtımın kişiden kişiye geçmesini sağladığı kavramına bağlar. Kendinin geçmiş çağlardaki atalarının yaşadığı olayları hissedip, rüyalarında kabuslarında şu an soyu tükenen hayvanlarla iç içe yaşarken konuşmadan, seslerle anlaştıkları çağlardan sahneler gören “atacı” olduğunu anlar. Yani uzak atalarının hayatlarına takılı kalan, evrendeki geri halka olduğu anlatılır. Hatıralarından, rüyalarından yola çıkarak üç türden ve bu üç türün yaşam biçiminden bahseder. O artık öykü de Kocadiş’tir. Yaşam mücadelesini ve en büyük kabusların neden olan soykırımı anlatır. Kocadiş Halktan biridir ve Ateş İnsanları kendisinden daha az gelişmiş olan Halk’ı yok etmek için uğraşmıştır. İyi okumalar..

Adem'den ÖnceJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201918,9bin okunma

·

26 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Bennur Karakaş