Sabahattin Ali, Türk edebiyatının önemli isimlerinden biridir. "Toplumcu gerçekçi" tarzda yazdığı öyküleri ile önemli bir yere sahip. Eserlerinde dünyayı ezen ve ezilenler olmak üzere ikiye ayrıyor. 1930-40'ların Türkiye'sinde solcu bir yazar olarak eserlerini bu çizgide kaleme almış ve hayatı mücadele ile geçmiş, hatta bu uğurda canından bile olmuştur. Ali'nin bu eseri, kızı Filiz Ali'nin sayesinde 1997 yılında babasından kalan, içi evrak dolu bir sandıktan çıkan yazıları ve çizimlerinden oluşturulmuş. İçerisinde ikisi tam, biri bitmemiş üç kısa hikâye, bir uzun hikâye, on bir şiir, Kağnı eserinin opera formunda yeniden yazımı, ileride yazmayı planladığı hikâye ve romanlarına dair kısa notlar ve 1940'larda gazetelerde yayımlanmış bazı sosyo-politik makaleleri yer alıyor. "Kadınlar Üzerine Bir Konferans" ise 1932 yılında Konya Halkevi'nde verilen konferanstaki konuşma metni. Kadın ve erkeğin her alanda eşitliğini savunan, kız çocuklarının eğitimi ve nasıl yetiştirilmesi gerektiği üzerine muhteşem bir metin. Kesinlikle herkesin okuması gereken bir metin olduğunu düşünüyorum. "Çakıcı'nın İlk Kurşunu" hikayesinde Aydın'da bulunan eşkiya Çakırcalı Mehmet Efe'yi anlatıyor. Yaşar Kemal'in İnce Memed'i gibi sisteme karşı ve halkın yanında olan, tek derdi adalet olan bir eşkiya... Tabii betimleme ve kurgu olarak İnce Memed kadar başarılı değil ama tamamlanmamış bir taslak gibi, bu yüzden kıyaslamak Ali'ye haksızlık olur. "Bir Hakikatin Hikayesi" ise öğrencisine aşık bir öğretmenin öyküsü, Ali'nin kimseye bahsetmediği ve hiçbir yerde yayımlamadığı bir öykü, bu yüzden kendisinin yaşadığı bir olay olduğu düşünülüyor. Güzel eserlerinden sonra bu derlenmiş taslaklar ancak gerçekten Ali'nin kendisine ve kalemine değer verenlerin kıymetini anlayacağı bir eser. Kendisinin de beğenmediği bu bölük pörçük yapıtı yayımlamak biraz haksızlık gibi görünsede ben ona ait bir esere daha sahip olduğumuz için çok mutluyum. Ne zaman Sabahattin Ali'nin bir eserini okusam kalbim buruk. Yaşamı boyunca değeri bilinmedi, hak etmediği bir ölüme layık görüldü ve eserleri 1940'dan itibaren dönemin bakanlar kurulu kararıyla yasaklandı ve 1965'e kadar yayımlanmadı. Şimdi ise kitapları binlerce baskı görüyor. Hatta hız alamıyor, süslü, ciltli özel baskılarla tekrar çok satanlara giriyor. Ülkece doğruyu ve haklıyı canından edecek kadar ezip ardından göklere çıkarmayı çok iyi başarıyoruz. Bu konuda birincilik bizde. Son olarak mekanın cennet olsun Sabahattin Ali.

Çakıcı'nın İlk KurşunuSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 20198bin okunma

·

193 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.