Gönderi

anadolu irfanı(!)
Bizim dinimiz nedir? Biz hangi dindeniz? Hep birden: Elhamdü-l-illah Müslümanız, diye cevap vereceklerini sanıyordum. Fakat öyle olmadı. Cevaplar karıştı. Kimisi “Imamı azam dinindeniz" dedi. Kimisi "Hazreti Ali dinindeniz" dedi. Kimisi de hiçbir din tayin edemedi. Arada: - İslâmız, diyenler de çıktı ama; - Peygamberiniz kimdir? deyince, onlar da puslayı şaşırdılar. Akla gelmez peygamber isimleri ortaya atıldı. Hatta birisi: - Peygamberimiz Enver Paşa’dır! dedi. İçlerinden peygamberin adını duymuş olan birkaçına da: — Peygamberimiz sağ mı? Ölü mü? deyince iş gene çatallaştı. Herkes aklına gelen cevabı veriyordu. Bir kısmı sağ, bir kısmı ölüdür tarafını tuttu. Fakat birisinin kuvvetle konuştuğunu, yahut bir tarafın daha ağır bastığını görünce, diğer tarafın da kolayca o tarafa kaydığı görülüyordu. Peygamberimiz sağdır diyenlere: - O halde peygamberimiz hangi şehirde oturur, diye sordum. Cevaplar tekrar karıştı. Onu Istanbul'da, Şam'da yahut Mekke'de yaşatanlar oldu. Hiçbir yer tayin edemeyenler daha çoktu. Peygamber ölmüştür diyenlere de: - Peygamberimiz ne kadar zaman evvel öldü? denildiği zaman bu sefer onlar şaşırdılar. Yüz sene önce, beş yüz sene önce, bin sene önce diye gelişigüzel cevaplar verenler oluyordu. Fakat çoğu, vakit tayin edemiyordu. Dinimizin adı ve peygamberimiz bilinmeyince de, din ilkelerini ve ibadetleri doğru dürüst bilen hiç kimse çıkmadı. Ezan dinlemişlerdi. Fakat ezan okumayı bilen yoktu. Namaz kılan bir iki kişi çıktı. Fakat onların da hiçbiri, namaz surelerini yanlışsız okuyamadı. Daha garibi, niçin namaz kıldıklarını bir türlü anlatamadılar.
··
128 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.