Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Burada akla Dağcı'nın niçin hatıralarını bir anı şeklinde değil de, bir roman olarak yazmaya başladığı sorusu gelmektedir. Yaptığımız araştırmalarda bunun iki sebebi olabileceği sonucuna vardık. Birincisi bu durum, siyasi kaygılardan kaynaklanmış olmalıdır. Yazdıklarından ötürü ya Nazilerin ya da Sovyetlerin gazabına uğramaktan endişe eden Dağcı bu yola başvurmuş olabilir. Çünkü romana başladığı sırada, Nazilerin yenilgisi kesin olmakla birlikte savaş henüz sona ermemişti. Savaştan sonra yeni dünya düzeninin nasıl şekilleneceği meçhuldü. Zaten Dağcı'nın savaştan önce doğup büyüyüp yetiştiği Sovyet coğrafyasında, tarihi gerçekleri edebi eserlerde satır aralarında yansıtma yönünde bir gelenek gelişmişti. Dağcı'nın da bu geleneğe uyarak yaşadıklarını bir edebi eserde, romanında dile getirmek istemiş olması kuvvetle muhtemeldir. Dağcı Kırım'dayken katıldığı Yazarlar Birliği'nin yıllık toplantılarında şair ve yazarların eserlerinin Sovyet ideolojisine uygunluğunun eleştiri konusu yapıldığına şahit olmuştu. Nitekim Dağcı'nın savaş anılarıyla ilgili olarak yazdığı temel romanları olan Korkunç Yıllar, Yurdunu Kaybeden Adam ve Biz Beraber Geçtik Bu Yolu'da Nazi kelimesi hiç geçmemektedir. Komünizm ve Bolşevizm kelimeleri de nadir olarak kullanılmaktadır. Ayrıca eserde, Türkistan Lejyonunda ve Milli Türkistan dergisinde görev yapan şahısların hiçbirinin isimlerine yer verilmemektedir. Yer verildiğinde de takma isimler kullanılmaktadır. Mesela, esir kamplarını ziyaret eden büyük Türkistan lideri ve fikir adamı Mustafa Çokay'ın ismi Tokay Bey olarak geçmektedir.
Sayfa 97 - Ufuk Ötesi Yayınları, 2. Baskı "Savaşın Romanı Yazılıyor"Kitabı okudu
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.