forum.kayiprihtim.com/t/dok-icini-rah...
“Bu tutunamamak felsefesinden hiç hoşlanmıyorum. Başıma bir şey gelmeyecekse Oğuz Atay edebiyatından da hiç hoşlanmıyorum. 3. sınıf Dostoyevski… Bir tutunamamışlık, daimi eziklik ve başarısız olma durumu, hatta başarısızlığı yüceltme, ağlaklık düzeyinde bir duygu sömrüsü… Yok, sevemedim. Şimdi sen başarıya mı tapıyorsun diye soranlar olur. Hayır başarıya tapmıyorum fakat her başarısız olma durumuna da sempatik bakmak zorunda hissetmiyorum kendimi. Yok mu bunun bir orta yolu arkadaş, ha? Herkes mi kafayı yedi acaba? Tutunamayanlar mı?
Başarı kriterleri mutlaka kişiden kişiye değişir zaten. Orası ayrı konu. Fakat bu tutunamamak tribinin edebiyatımıza çok hayır getirmediğine inanıyorum ben. Ortalıkta bir şeyler için savaşacak adam kalmıyor böyle bir anlayışla. Oysa öyle veya böyle yaşıyoruz, kanımız akıyor. Ne olursa olsun çalışmak, didinmek, neşeli olmak, mızmızlanmamak daha iyi değil mi? Dünyayı biraz kendi etrafınızda döndürün tabii, edebiyatta o da var, ama 7/24 yapmayın şunu.“