Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Öğretmenimiz bunları anlattıktan sonra, Demir’e Altın Pencereli Ev adlı bir hikaye okuttu. Belki de bu hikayeyi biliyorsun. Hani, ormanda bir küçük evde yoksul bir aile yaşıyormuş. Bu evin bir kızı varmış. Onların evinin uzağında da başka bir ev görünürmüş. Akşam üzerleri, bu evin pencereleri sapsarı, pırılpırıl yanarmış. Küçük kız, altın pencereli bu evi çok merak etmiş. Oraya gitmek için bigün yola çıkmış, gitmiş, gitmiş, evi bulmuş ama, gece de olmuş. Orda uyumuş, geceyi geçirmiş. Bir de uyanıp, bakmış ki, kendi evleri karşıda, pencereleri de altın gibi pırıl pırıl ışıldıyor. Altın pencereli evin karşıda, kendi evleri olduğunu anlayınca şaşmış. O zaman, pencere camlarını, güneş ışınları yansımasının altına çevirdiğini anlamış. Demir, bu hikayeyi okuduktan sonra, öğretmenimiz, -Bundan alınacak ders nedir? dedi. Kendi sorusunu yine kendisi cevaplandırdı: -İnsanlar, içinde bulundukları durumdan memnun olmalıdır. Çok zaman, bu hikayedeki küçük kız gibi, içinde bulunduğumuz mutluluğu bilemeyiz. Ancak ondan uzaklaşınca, mutluluk içinde yaşadığımızı anlarız. Demek ki, yine en iyi ev, bizim kendi evimizdir.
··
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.