Füsun Akatlı'yı büyüten öykü:
Refik Halit Karay- Eskici.
(...)
— Ağlama be! Ağlama be!
Eskici başka söz bulamamıştı. Bunu işiten çocuk hıçkıra hıçkıra, katıla katıla ağlamaktadır; bir daha Türkçe konuşacak adam bulamayacağına ağlamaktadır.
— Ağlama diyorum sana! Ağlama!..
Bunları derken onun da katı, nasırlanmış yüreği yumu¬şamış, şişmişti, önüne geçmeye çalıştı ama yapamadı, ken¬disini tutamadı; gözlerinin dolduğunu ve sakallarından ka¬yan yaşların, Arabistan sıcağıyla yanan kızgın göğsüne bir pınar sızıntısı kadar serin, ürpertici, döküldüğünü duydu.