Kitaba başladığımda aklıma Tolstoy'un eseri Anna Karenina geldi. Evet burada da sosyete ve yasak bir aşk görüyoruz. Madam Olenska eşinden kurtulmak için -çünkü eşi pisliğin teki- bir sekreterle kaçmıştır, ardından da New York'a geliyor Teyzesinin yanına. Olenska'nın bu ünü gelenekçi ve muhafazakar New York'a yayılmış bir durumdaydı. Olenska ise geleneklerden fazlasıyla uzak mutsuz bir kadın. Birde Archer var, bu beyfendimiz de Olenska'nın kuzeni olan May ile evli. Böyle hikayelerde de hep bir karmakarışıklık olur. Haliyle Olenska ve Archer arasında yasak bir ilişki ortaya çıkıyor. Böyle yasak ilişkilerde hep bir ikinci kadın vardır bu ikinci kadında evli olduğu kadın May oluyor. Kitabın ortalarında Olenska deniz manzarasını izlerken, Archer onu izliyor ve aynen, "Yelkenli Lime Rock'ı geçmeden önce fark etmezse eve döneceğim." Diyor. Ve sonrasında yazar, "Archer tekne gözden kayboluncaya kadar bekledi ama yazlık evin önündeki figür hiç kımıldamadı. O da dönüp arkasındaki tepeyi tırmandı." Diye ekliyor. Aradan yıllar geçiyor, Olenska Parise gitmiş, Archer'in çocukları olmuş ve May ölmüştür. Oğlu Dallas'ın ısrarlarıyla Archer Parise gitmeye karar verir. Paris'e geldiklerinden Olenska'nın da haberi vardır ve onun evine gideceklerdir. Fakat tam evin önüne gelince Archer giremiyor ve sadece hayal ederek, "burada oturmak yukarıya çıkmaktan daha gerçek." Diyor. Gözü ise Olenska'nın evindedir. Tam bu sırada o deniz sahnesinin aynısı yaşanır. Yazar o kısmı, "En sonunda pencerede bir ışık parladı. Biraz sonra uşak balkona çıktı, güneşlikleri yukarı çekip panjurları kapadı. Bunun üzerine Archer beklediği işaret gelmiş gibi tek başına oteline doğru yürüdü." Diyerek anlatmış. Kısacası kitabın konusu birbirine kavuşamayan aşıklardır.

Masumiyet ÇağıEdith Wharton · Martı Yayınları · 20201,115 okunma

·

1.062 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.