Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
terra incognita
« İnsan olmanın ne demek olduğunu her geçen gün daha az bileceğiz. » İş bu inceleme, Jose Saramago’ya vefa borcunu havi satırlardan ibarettir. Peşinen kabul etmeliyim ki, Saramago üzerine kalem oynatma cüretini göstermem, deli cesaretinden öte bir şey olmayacaktır. 18 Haziran... Aramızdan ayrılışının 11’inci yıldönümü. 83 yaşında kurduğu cümleler şu şekilde: « Her günün sonunu, telafisi imkansız bir kayıp gibi hissetmek... Yaşlılık denen şey belki de budur. Bir gün güneş kayboluverir ve her şey de bitiverir. Ve evren var olmuş olduğumuzdan bile habersizdir. Ve o, Homeros'un İlyada'yı yazdığından bile bihaberdir. » Yaşayan dünyanın bu kayıtsızlığına inatmışçasına bulunduğu tek temenni ise çivi gibi çakılıyor zihnime, umarım bilincim ve gözlerim açık bir şekilde ölürüm. Hatırlayalım, kültürümüzde gözleri açık gidene ağıtlar yakılır öyle değil mi? Oysa Saramago ölüm esnasında dahi o ana şahitlik etmek, tüm bilinciyle dahil olmak istermiş gibi belirtir temennisini. Zaten, kendi hayal perdesinde oynattığı Karagöz oyunlarını andıran romanları da şahit olduğu çapraşık ilişkilere karşı düştüğü ‘şahidim’ notlarından başka bir şey değildir bana kalırsa. Saramago’nun Karagöz oyunları bana hep Jim Carrey filmleri gibi geliyor: mevcut düzende akan bir hayat düzeni varken bu denklemden bir değişken seçilip üzerine fiktif yeni bir kurgu işleniyor. Ne bileyim işte... Kah Liar Liar filmi gibi bir anda doğruların yılmaz savunusu kah Yes Man gibi bir her şeye ‘evet’ demek için ant içen biri nefer oluveriyorsunuz. Okuma fırsatı bulduğum Körlük, Görmek başta olmak üzere Bütün İsimler, Lizbon Kuşatması’nın Tarihi, Kopyalanmış Adam gibi hemen her kurgu böyle bir dinamik üzerine filizlenip dala çiçeğe yürüyüveriyor. Nihayetinde incelememize konu Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş kitabı da böyle bir fiktif kurgunun meyvesidir. Her zamanki gibi adı bilinmeyen bir yer vardır ki biz oraya terra incognita diyelim, nasıl olmuşsa artık, burada bizi bir grev beklemektedir: ölüm, evet evet küçük harfle. Nasıl olmuşsa olmuş bilinmez, bahsedilen ama adı bilinmeyen bu bölgede ölüm usulca çeker tırpanını insanların üzerinden ve hikaye başlar. Başlarda hayatın olağan akışına uymayan bu durumu insanlar yadsır ancak hemen ardından ‘ölümsüzlüğü tattık, bize ne yapsın ölüm’ çalımları atılmaya başlar. Ülkenin dört bir yanı bayraklarla donatılır. İnsanoğlu sonunda ölüme de galebe çalmıştır, mı acaba! Hemen ardından kazın ayağının hiç de öyle olmadığı anlaşılır ve vehametin boyutlarını ayyuka çıkar. Kimse size yaşlanmayacağınızı vadetmedi, sadece öl/e/meyeceksiniz hepsi bu. Buradan sonrasını sizin hayal ufkunuza bırakıyorum sevgili okuyucu. Buraya kadar olan kısım ölüm olgusunun topluma yansımaları üzerine bir anlatıdan ibaret. Beni asıl sarsacak yer ile ilerleyen sayfalarda karşılaşmış oluyorum. Viyolonsel icracısı bir müzisyen ve ölüm -evet evet küçük harfle- arasında gerçekleşen mücadeleye dönüveriyor hayal perdesindeki gösteri ve hayalbaz Saramago, oyuna iki karakter eklemiş oluyor. Bir yandan ölüm’ü yakından tanıma fırsatını yakalayıp bir yandan da ölüm’ün viyolonsel icracısına yönelik yaklaşımlarını, çıkarımlarını satır aralarında ya da hayal perdesinde izlemeye koyuluyoruz. Hayalbaz Saramago’dan ölüm olmayan adı bilinmez dünyada, ölümsüzlüğün anlık sevinci karşısında insanların yaşadığı hayal sarsıntısı ile ölüm ve viyolonsel icracısı arasındaki valsin izlencesi olan eşsiz bir roman: Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş... Odadaki tek ışık kaynağı hayalbaz perdesinin ardında yanan bir mum. Fonda ‘Bach- 6 Cello Suites’ İzlenceye siz de davetlisiniz.
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir YokmuşJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202011,7bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
9bin görüntüleme
Yunus Özgür KUŞ okurunun profil resmi
Saramago Reis, biraz boş yapmış sanki yahu? Şimdi bu kurgunun tillahını bölüm diye Black Mirror'da oynatıyorlar. Hiç o bölümlerin senaristlerini böyle artistlik yaparken de görmüyoruz. Efendicene iki bölüm yazıp, yönetip köşelerine çekiliyorlar. Enfes!
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.