Başlangıç olarak İlber Hoca’nın önceki okumuş olduğum “Bir Ömür Nasıl Yaşanır” kitabının üzerimde bırakmış olduğu etki ve ön yargı hasebiyle biraz endişe içindeydim zira hocanın ilk okuduğum kitabı olmasından ötürü kendi zihin dünyamda oluşturmuş olduğum İlber Ortaylı karakteri ile bir çatışma hasıl olmaya başlamıştı. Popülaritenin etkisiyle fazla beklenti sanırım bende hayal kırıklığı ve hüsran oluştırdu. İlber Hoca’nın diğer bir eseri olan “Eski Dünya Seyahatnamesi” ise bir önceki eserinden kalan ön yargımı tamamen kaldırmış olup sanki valizimi toplayıp İlber Hoca ile yirmi üç ülke gezmişim gibi keyifli olduğu kadar fazlasıyla verimli ve doyurucu oldu. Eseri kendi alanı olan tarih ile harmanlayıp önümüze getirmesi ise İlber Hoca’nın kalitesini ortaya koyuyor. Ülkelerin sadece tarihine değinmeyip kültür, sanat, müzik ve mimarisine de değinmesi eserin lezzetine lezzet katıyor. Kitabı okurken sanki hoca ile Orta Doğu’dan, Balkanlar’a, Kuzey Avrupa’dan, Güney Avrupa oradan ver elini Kafkasya derken bir de bakmışsınız ki Asya’ya, Uzak Doğu ve Hindistan alt kıtası diyerek vatan topraklarına dönüş yapmış oluyorsunuz. Pasaportsuz, vizesiz hatta parasız bir şekilde tek yapacağınız kitap satılan herhangi bir yerden kitabı satın almak. Hayatınızda yapmış olacağınız en karlı seyahat olacağına bahse girerim.

Eski Dünya Seyahatnamesiİlber Ortaylı · Timaş Yayınları · 20171,167 okunma

·

185 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Çalıkuşu