Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

656 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bir anda soylu ve zengin olsanız ne yapardınız?
Film uyarlamasını izlediğim ancak okumadığım klasiklerden biri idi “Büyük Umutlar”. Tesadüfen elime geçince bu çok bilinen romanı okumak ve Dickens’ı daha iyi tanımak fırsatını değerlendirmek istedim. İyi ki de öyle yapmışım; zira bir kez daha kimi film uyarlamalarının bizi klasiklerin o özgün ruhundan nasıl uzaklaştırdığını, hikayeyi nasıl da kısırlaştırdığını hissettim. Dickens’ın ustalık dönemi romanlarından “Büyük Umutlar”. Yazarın on üçüncü romanı. İlk kez 1860 yılında, yine Dickens’ın sahip olduğu “Tüm Yıl Boyunca -All the Year Round” adlı dergide tefrika edilmiş. Bir İngiliz masalı şeklinde ilerliyor hikaye, çağının temsili bir masalı. Mekan 1850lerin İngiliz kırsalı ve Londra’sı. Henüz ulaşımın at arabaları ile sağlandığı; şık hanımların kabarık etekleri, eldivenleri ve şemsiyeleri; şık erkeklerin frak kesimli ceketleri, kalkık yakaları ve şapkaları ile Londra caddelerinde salındığı dönemdeyiz -kimi erkekler saçlarını kıvırıp pudralıyorlar hatta-. Kırsalda ise yoksulluk ve cehalet içinde süregiden ama mutlu bir hayat var. Sınıflar arası sınırlar çok belirgin ve çok olağanüstü bir durum yaşanmadığı müddetçe alt sınıftan birinin seçkin hanımefendiler / beyefendiler sınıfına atlayabilmesi mümkün değil. Dickens’ın bu romandaki kahramanı Pip, olağanüstü gelişmeler sonucu hiç beklemediği bir anda işte bu seçkin sınıfa dahil olma şansını elde ediyor ve Dickens tüm romanı boyunca bu gelişmeleri Pip’in ağzından okuyucuları ile paylaşıyor. Anne-babasını hiç tanımamış, ablası ve eniştesi Demirci Joe’nun yanında büyüyen Pip, kırsalda yaşayan İngiliz halkının bir prototipi; eğitim almamıştır zira eğitim şansı son derece kısıtlıdır; parası olmadığından bir yere çırak olarak girme şansı yoktur. Hayal edebildiği tek gelecek eniştesinin yanında demirci olarak yetişmektir. Tüm bu yoksunluklarına ve ablasının hiddetine rağmen başıboş, beklentisi az, mutlu bir çocukluktur yaşadığı. Tesadüfen yemek verdiği bir hapishane kaçkını ile gençliğindeki hayal kırıklıklarını aşamayıp inzivaya kapanmış soylu, zengin ve çatlak bir yaşlı kadın, Pip’in bu sıradan hayatının akışını değiştirirler. Biraz daha detay verirsem hikayenin tüm keyfini kaçırmış olurum, o yüzden incelemede bu aşamada durmakta fayda var; Dickens bu uzun romanında Pin’in bu peri masalını, çocukluktan yetişkinliğe geçiş sürecinin içine sarmalayıp anlatır. “Büyük Umutlar” tam bir masal gibi, olağanüstü ve aşırı görüntülerle doludur; çarpıcı yoksulluk, şiddet, aşağılama, kürek mahkumları, prangalar, göz kamaştırıcı zenginlikler, onlarca yıl önce aynı anda durdurulmuş saatler, hiç açılmayan pencereler, çevresindeki eşyalarla birlikte çürüyen bir kadın, burnu havalarda bir genç kız, çok başarısız bir tiyatro oyuncusu, her yaştan yalakalar, inanılmaz tesadüfler, vs… Kahramanımız Pip'in zengin olduktan sonra kendini züppelikle değil, Viktorya döneminin eğitim, sosyal incelik ve materyalizm inancıyla geliştirmeyi arzulaması, yazarımıza göre asil ve değerli bir duruştur. Buna rağmen parayı bulunca köklerine uzaklaşan ve Joe’yu ihmal eden -hatta ondan utanan- Pip, dönemin seçkin sınıfı ile sıradan halk arasındaki çelişkiyi yansıtır. Bir küçük noktayı belirtmeden geçmeyeyim, eleştirilerde okudum ve romanı derinlemesine anlayabilmek için önemli olduğunu düşünüyorum. Romanda çizilen son derece sevimsiz karakter, demirci Joe’nun kalfası Orlick bir nevi Pip’in yansımasıdır, ama onun kötü yüzüdür. Pip Ms. Havisham’ın evinde iş bulurken Orlick kapı dışarı edilir, Pip eski mahkum kader kurbanı Magwick’e bağlı iken Orlick Magwick’in düşmanı Compeyson ile işbirliği içindedir, Pip’in kızkardeş olarak gördüğü Biddy sürekli Orlick’in tacizlerinden kaçar, onca eziyete rağmen Pip ablasına el kaldırmazken Orlick şiddete dünden meyillidir. Kahramanımız şu hayatta doğruluktan uzaklaşıp yanlış bir adım atsa neye dönüşürdü; belki de Orlick ile göstermek ister bize Dickens. Dickens eserini dergide tefrika ettiğinden romanın akışı da buna uygun tutulmuş; her biri 8-10 sayfalık kısa bölümlerle, her seferinde Pip’in hayatında bir başka sahneyi görürüz. İyi yönleri ve kusurları ile birlikte önümüzdedir Pip; Dickens kahramanını mükemmellikten uzak tutmaya çalışır. Yine de romanın akışı, o inanılmaz tesadüflerle ilerleyen kurgusu nedeniyle akıcı, ancak pembe dizi tadındadır. Nitekim bu “pembe” beklentiler nedeniyledir ki, Dickens’ın hüzünlü sonu tefrika edildikten sonra okuyuculardan çok tepki aldığından kitap baskılarında değiştirilmiş ve hikayenin sonu okuyucunun hayal gücüne bırakılmış. Bir dönem romanı olduğunu unutmamak gerek okurken. Dönem için önemli bir çok kavramı; zenginlik, sosyal sınıflar arası eşitsizlik, kibarlık, emperyalizm, dönemin adalet anlayışı, hapishanelerin ve kürek mahkumluğunun neye hizmet ettiği gibi; tartışır Dickens romanında. Bu kavramların çoğu günümüzde önemini yitirdiğinden artık naif kaçsa da, Dickens’ın etkileyici ve sürükleyici kaleminden, sıkılmadan okuyacağınız bir roman olduğunu düşünüyorum.
Büyük Umutlar
Büyük UmutlarCharles Dickens · Can Yayınları · 201714,2bin okunma
··
4.493 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.