Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

204 syf.
·
Puan vermedi
Franz Kafka’nın hikayeleri, Cem Yayınevinde “Hikayeler” adı altında derlenerek basıldı. Hemen hemen aynı hikayeleri kapsayan “Ceza Kolonisinde” ise Can Yayınlarında “anlatılar” alt başlığı ile çevrilmiş. Kafka’nın yazdıklarına hikayeden ziyade anlatı demek bence de daha doğru ama böyle bakarsak “hikaye nedir*/ anlatı nedir?”, aralarında ne gibi farklar var gibi derin bir mevzuya girmemiz gerekir ki bu incelemeyi o kadar uzatmaya niyetim yok. Kafka’nın hikâyeleri modern hikâyenin başlangıcı sayılır. Onları anlamak için yazarı tanımak bence şart. (Bu yüzden önce mektuplardan, biyografisinden başlanmalı okunmaya.) Aksi takdirde hikâyelerin birçoğunu anlamlandırmak, kafanızda bir yere oturtabilmek çok zor. Gerçi Kafka’yı tam olarak tanımak mümkün olmadığı için anlatısının sırrına ermek de her babayiğidin harcı değil. Ben naçizane tanıdığım ve anladığım kadarıyla “Yargı” hikâyesinden bahsedeceğim sizlere. Kafka’nın ilk hikayelerinden biridir ve Felice’e ithafen yazılması da hikayede geçen nişanlının o olduğunu hatırlatır. Kafka tıpkı burada olduğu bibi babanın bu nişanlanmayı bozmasından korku duyar. Hikâyede geçen Petersburg’daki arkadaş, gerçekten var olduğundan şüphe edilen ama kahramanın son derece bağlı olduğunu anladığımız aynanın karşı tarafındaki adam gibidir. Daha doğrusu Kafka’nın babaya gösterdiği, babanın arzuladığı oğuldur. Dostoyevski’nin “Öteki”de yaptığı kişilik bölünmesini hatırlatan bir durum vardır ortada ama bu bölünmenin sebebi burada bellidir: Baba... Birbirinden çok uzak, kopuk bu iki arkadaş (karakter), aslında Kafka’nın babasına gösterdiği yüzü ile kendi gerçek kişiliği arasındaki farktan doğuyor ama gerçek hayatta Kafka’daki bu bölünmüşlüğün farkında olmayan babasına rağmen hikâyede baba bunun farkında. Aslında babanın, o “arkadaşın” olmadığını söylemesi kahramanımız George’a hakaret, yani “Benim istediğim evlat olamadın, öyle bir evladım yok!” demektir bir nevi. Babasının yatarken üstünü örtmeye ve ona arkadaşını hatırlatmaya çalıştığı sahnede de kahramanın üstünü açması ve “hala gücümü kaybetmedim” demesi Kafka’nın üzerinde babanın gücünü ve otoritesini nasıl hissettiğini gösterir. Hikâyenin kahramanı George, bu ikilemden kurtulmak için (babasının söylediği gibi) kendini suya atar. Kafka’nın bulabildiği tek çözüm, kurtuluş budur. “Yargı” ölümdür. Ben fark etmeden, daha doğrusu araştırmadan aynı kitabı iki defa almış gibi oldum ama çevirileri kıyaslama gibi güzel bir fırsat doğurdu bu. Tabii ki Kamuran Şipal…
Ceza Kolonisinde
Ceza KolonisindeFranz Kafka · Can Yayınları · 20158,6bin okunma
·
206 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.