Kalemini sevdiğim yazarlardan biri olan Sabahatin Ali' nin daha önce Kürk Mantolu Madona, İçimizdeki Şeytan ve Kuyucaklı Yusuf kitaplarını okudum. ilk okuduğum ve en çok beğendiğim Kürk Mantolu Madona romanı oldu. Yazar bu kitabında her insanın çok değerli olduğunu bundan daha da değerli bir kalbi bulunduğunu, okuyuculara sunuyor. Kitabı özetleyen alıntıyı buraya bırakıyorum: "Dünyanın en basit, en zavalı hatta en Ahmak adamı bile insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir! Hepimizin gerçekleştirmek istediği onlarca hayali var, herkesin aklından şu ana kadar milyonlarca düşünce gelip geçmiştir ve biz insanlar birbirimize benzeriz ama tam olarak aynı olmayız, olamayız herbirimiz kendine özgü ve çok değerlidir. İşte bu yüzden Sabahatin Alin' in Kürk Mantolu kitabı benim favori kitabım. insana değerli olduğunu hatırlatan bir eser. Değirmen kitabına başlamadan önce Sabahatin Ali' nin diğer kitaplarını çok beğendiğimden olsa gerek, beklentim çok yüksekti. kitap 3 bölüm ve 16 öyküden oluşuyor. Yazar önsözünde bazı öykülerinin iyi bazılarının kötü olduğunu belirtiyor. Sonlarda ise iyiyi kötüden ayırma küfletini okuyucuya bıraktığı için özür diliyor. Ben özür dileme önsözünü okuduğumda çok şaşırdım, yazarın beni yanıltacağını sandım. sadece bir iki öyküsü kötüdür diye düşündüm. Kitap bittikten sonra bu fikrim tamamen değişti yazara hak verdim. Bazı öyküler çok iyi yazılmış bazılarıysa pek iyi sayılmazdı. iyi ve kötü arasındaki fark bana kalırsa çoktu. bir tek öyküyü çok beğendim. oda ilk öykü olan değirmen beni derinden etkileyen bir aşk öyküsü. öykü, sevmek nedir onu öğretiyor bizlere. Sevmek feda etmek kendinden ödün vermek. seven herkes, sevdiğini sanan herkes, sevdiğine seni kendimden çok seviyorum, sana kalbimi veriyorum der, peki gerçekten sevdiğimiz için birşeyleri feda edermiyiz? kalbimizi mesela verirmiyiz? kalp derken öyle sözde değil özde. Yani sevdiğimiz için yaşamak varken ölümü seçermiyiz? veyahut kolumuzu veya başka bir organı feda edermiyiz? bunu yapacak çok az insan vardır. leyla Mecnun, Tahir Zühre, Aslı Ferhat gibi olanlar ya hiç yoktur ya da azdır. Değirmeni okuduktan sonra sana kalbimi veririm, sen benim herşeyimsin gibi sözler pek de gerçek gelmedi. Biraz somut düşünürsek kalbimiz olduğu yerde duruyor bir yere gittiği yok. Ne diyor Sabahatin Ali; Göğsünü yararak o eti oradan çıkarır ve sevgilinin önüne atarsan o zaman kalbini vermiş olursun. bildiğiniz bir çingene işte, kolu olmayan bir Değirmenci kızına aşık oluyor kızda ona aşık oluyor. ama çingeneyi reddediyor çünkü ben senden noksanım benim kolum Yok. düşün ki seni her gördüğümde utanacağım, der. Ve çingene aşık olduğu Değirmenci kızı için kolunu feda eder fakat sevgili bir vucutta bulunmayan bir şeyi kendisinde taşımaya tahammül etmeyerek onu koparıp atabilmek, işte adaşım , yalnız bu sevmektir. Kitapla ve iyilikle kalın.

DeğirmenSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202144,6bin okunma

·

1.807 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.