Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

736 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
"Roman;yorum üreten bir makinedir" diyor kitabın sonunda Eco.Ben de üstadın bana verdiği yetkiye dayanarak yorumlayabildiğim kadar yorumlayacağım.Çünkü roman yorum üreten bir makine ise benim yorum ve incelemelirim de okur üreten bir makineye dönüşsün isterim.Çünkü ben obskürantist bir insan değilim,Eco’dan kimse mahrum kalmasın isterim.Çünkü Eco’nomiktir onun yapıtları,tek kitap alırsınız 12 ciltlik bir ansiklopedi okumuş olursunuz.Hem de sıkılmadan,çünkü ansiklopediyi rahatlatıcı bir serum yapıp romanın içine öyle bir zerkeder ki müptelası olursunuz.Bazen zarar görürsünüz öyle ki diğer yazarların yapıtlarına imtina ile bakmaktan kendinizi alıkoyamazsınız.Çünkü siz artık Eco’(i)stiyen bir okur olmuşsunuzdur.Neyse Eco’yu övmeyi bir kenara bırakıp biraz da romanın içine girelim.. İncelemeye kitabın sonundan başladım.Çünkü bu başsız bir romandır.İlk 100 sayfasını kefaret sayar Eco,o kısmı geçenlerin beğeneceğine inanır.Lakin ilk 100 sayfa da yabana atılacak cinsten değildir.Adso’nun ağzından anlatılmaya başlar hikaye..Yazar artık kenara çekilmiş gibi gözükür.Ama hiçbir zaman çekilmez,zekasını öyle bir gösterir ki kendinizi aptal hissedebilirsiniz ve bu mazoşist bir haza dönüşür.Metinler birbirlerini doğurur,suçlarsa ötekini..Ve labirentlerin içinde kaybolan bir okuyucu zihni.Birbirini doğuran cinayetlerin,tesadüfi bir biçimde İncil’deki alametleri benzemesinden hem okuyucuyu hem dedektifi belki de yazarını bile ters köşe yapan bir polisiye.Polisiye içinde tarih,Tarih içinde felsefe,felsefe içinde sosyoloji,sosyoloji içinde dil,Dilin içinde göstergebilim.Her türe ait olup,hiçbir türe benzemeyen bir roman.Yani romanın yazılışından beri sayısız yoruma ve varsayıma maruz kalmasını haksız çıkarmayan endemik bir yazın.Obskürantizm’in,ortaçağın yavan ikliminde karanlık çağla birleşmiş gizli bir eleştrisi. Neyse yine daldım gittim.Kütüphanede bir cinayet işlenir.Bunu çözmek için William adlı bir dedektif çağrılır.William Sherlock Holmesvari bir çıkarım yapma ustasıdır.Analitik düşünce sistemiyle(Pozitivist ve duygusuz olmaması yönüyle sherlocktan ayrılır) olayları ustaca çözümleyen ama manastıra geldikten sonra olayın anlatıcısı Adso ile daha karmaşık olayların içinde kendini bulan bir bilge.Kitaplıkta saklanan kitap etrafında işlenen cinayetler…. Bu cinayetler bize ortaçağın karanlık çağlarının düşünce sistemini öyle bir gösterir ki üstadın dediği gibi şu çağdan pek de farklı olmadığını görürüz.Bir kitabın toplumu kandıran bir zehir sayılması,kütüpanenin manastırda herkesten gizlenmesi,kitapların okunmak değil korunmak için ayakta tutulması düşüncesi bilginin hiyerarşisinin,gücünün en büyük göstergesi.Ve saklanması konusunda rahiplerin gösterdiği ivedilik ise “obskürantizm”in en acı yüzü. Romanda en çok dikkatimi çeken şey saklanan kitabın gülmek ile alakalı bir kitap olmasıydı.Bazen somurtursunuz ve biri size gelip “sen neden gülmüyorsun” diye sorar.Gülmek zorunda değilsinizdir ama bunu anlatamazsınız çünkü karşıdakinin de gülmenin patolojik bir durum olmadığını bildiği gibi mecburiyet olmadığını da bilmesi gerekir.Çünkü gülmek salt bir istence dayanmaksızın anlık bir dışavurumdur.İnsana verilmiş en tabii ve ayırıcı velinimettir,çünkü ağlayan bir hayvan görebilirsiniz ama bir hayvan asla gülmez.Romanda aranan ve uğruna cinayet işlenen kitap da gülmeyi erdem sayan,hristiyanların İsa asla gülmez,gülmek günahtır savlarına ters düşen ve okunması durumunda toplumda bir uyuşturucu etkisi yapacağı düşünülen bir kitaptır.Yani diyebiliriz ki aynı zamanda gülmenin psikopatolojik ve gelotolojik,aynı zamanda da felsefi nitelikleri de eserde gün yüzüne çıkmıştır.Romanda en çok dikkatimi çeken bunlardı.Hikayeyi anlatıp okuyanlara hakaret etmenin okumayanlara küfür ettirmenin manası yok  Ayrıca aranan kitabın birçok dilin bir araya getirilerek yazılmış olması ve başının olmaması bana James Joyce’nin dünya edebiyatını yerle bir eden 40 dili birleştirerek yazdığı ve Eco’nun üzerinde çalışmalar yaptığı dünyada okunması en zor roman olarak gösterilen “Finnegan Uyanması” kitabını hatırlattı.Tabi bu sadece bir varsayım.. Son olarak en çok tartışma konusu olan romanın ismi konusunda konuşmak istiyorum.Eco;"ismi “Gülün Adı” çünkü gül o kadar çok anlama sahiptir ki neredeyse hiçbir anlamı yoktur.Çünkü bir gül bir güldür,gül güldür,gül güldür,gül güldür..Romanlar okunur geriye sadece adları kalır" diyor.Bu ismi romanın sonundaki bir şiirden almış ve nedensizce koymuş.İşte bu noktada yazarlığını ortaya koyuyor,yazar belli bir mantaliteye göre hareket etmek durumunda değildir metinler birbirini doğurur,isimler bir şekilde bulunur,kimileri ivedilikle kimileri rastantı sonucu.Önemli olan okuyucuda bırakılan tattır.Bu tattan mahrum kalmayın,okuyun okutun..Son olarak da Eco yaşasaydı ve görüşme imkanımız olsaydı ona Ahmet Hamdi’nin şu dizelerini takdim etmek isterdim; Bir adın kalmalı geriye, Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde, Aynaların ardında sır(romanda enterasan biçimde aynanın ardında sır var gerçekten  Yalnızlığın peşinde kuvvet,evet nihayet Bir adın kalmalı geriye,bir de o kahreden gurbet  Romanı okuyanlar anlatmak istediklerimi çözmüşlerdir  Okuyan herkese teşekkürler… Ha unutmadan biraz şizofrenikçe bir inceleme oldu ama neden bu incelemeyi yazdın diyenler olursa (Eco çünkü canım bir roman yazmak istedi demesine binaen) Çünkü canım bir inceleme yapmak istedi ya da yapacak daha önemli bir işim yoktu diyerek veda ediyorum.
Gülün Adı
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 202012,5bin okunma
··2 alıntı·
2.384 görüntüleme
Serpil Ağ okurunun profil resmi
Bayılıyorum senin bu harika incelemelerine. Yine döktürmüşsün. Lise yıllarımda adı dilimden düşmeyen, her zaman sevgi ve saygıyla yad ettiğim bir edebiyat öğretmenimiz vardı. İsmi, Haşim Sezgi. Ne zaman incelemelerini okusam, sanki Haşim Hocam anlatıyor. Biz öğrencileri de aynı yıllar önceki okul yıllarındayız da, ağzı bir karış açık, hayretler içerisinde hocamızı dinliyormuşuz gibi hissiyata kapılıyorum. O da aynı senin anlatımınla yol gösterirdi, biz edebiyat seven öğrencilerine. Ne yazık ki, hocamla zaman içinde bağlarımız koptu. Eğer Haşim Hocam vefat ettiyse, " Allah gani gani rahmet eylesin! Yok yaşıyorsa da, Allah uzun ömürler versin! " Yine beni benden alıp, bir duygu seli karmaşası içine katıp bıraktın. Kalemine ve yüreğine sağlık Ahmet Kardeşim. Sevgiyle kal...
Ahmet Y okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim ablacım ben de sizin incelemelerinize,okuma aşkınıza,değerli yorumlarınıza ve kısacası sitede yaptığınız her aktivitenin yürekten bir taraftarıyım :) Valla ablam inanın mahçup ettiniz o kadar güzel ve etkileyici yazıp yazmadığımdan emin değilim ama şayet güzelse sizin sevgi,emek ve ivedilikle okumanızın payı büyüktür.Eğer güzel insanları hatırlattıysam ne mutlu bana.Hocanız sizde etki bırakmışsa muazzam bir insan olduğu kesin.Ve onu hatırlattığımı söyleyerek büyük şeref verdiniz ve beni de duygulandırdınız..Tekrar tekrar teşekkür ederim ablam,eline yüreğine sağlık,her daim istişare etmek dileğiyle..Sevgiyle..Muhabbetle..
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Uğur okurunun profil resmi
Okuyacaklarım listesine eklendi. Böyle harika yorumlara bakıyorum da, yorumlamak da bir beceri sanırım. Eyvallah hocam.
Ahmet Y okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim,okuduğunuz,yorum yaptığınız ve önerilerimi dikkate aldığınız için.Sizin sabredip benim naçizane incelememi okumuş olmanız daha büyük bir erdem ve beceri..Tekrar teşekkürler,elinize yüreğinize sağlık..
Metin T. okurunun profil resmi
Tarz olarak polisiye kabul edilse de, Gülün Adı, oldukça komlike bir kitap ve sen zaten çok güzel özetlemişsin. Hatta polisiye yazını derleyip toplayan önemli bir kitaptır. Terbiye etti polisiyeyi. Sınıf atlattı. Hatta bizim Ahmet Ümit'in yazdıkları bile değişti bu kitap yayınlandıktan sonra. “Finnegan'ın Uyanması ya da Vahı ”nı okumadım. Üzerine çok okudum ama. Galiba okumayacağım. Kitabı hangi çeviriden okudun bilmiyorum. Bir Sevimay bir de Çelikyay çevirisi olacak diye okumuştum. Ben orijinal metinle kıyasladığımda Çelikyay'ı daha bir sıkı çalışma buldum. Her iki çeviri de yayınlandı mı bilmiyorum. Aslında çevirisi olur mu pek emin de değilim. Galiba önce İngilizceye çevrilmesi lazım :)))) Kalemine sağlık
Ahmet Y okurunun profil resmi
Kesinlikle öyle abi..Eco tür kavramını yerle bir eden bir yazar..Evet kitap gerçekten çok ses getirdi,biliğim kadarıyla Orhan Pamuk da çok etkilendi.Zaten Eco ile ahbap gibiydiler.. Finnegan Uyanması sadece aklımda çağrışım yaptı..O kitabı 60. sayfada bıraktım.Okuduğum Fuat Sevimay çevirisiydi..Kitaptan bir şey anlamak olanaksızdır benim için..Bana pek olmuş bir çeviri gibi gelmedi.Orjinalini okuduysan ellerinden öpülür,okumadıysan da :) Senin de yüreğine sağlık abim.Çok teşekkür ederim..
Roquentin okurunun profil resmi
Ben böyle güzel bir inceleme okumadım bu sitede valla helal olsun, Eco gerçekten tüm disiplinleri harmanlayarak hem dilinin tadından yenmez bir roman hem tarihe kaynaklık edecek bir sürü bilgi belge hem de insan zihnini işletmek üzere bir-çok felsefik öğe koymuş bu kitaba.
Ahmet Y okurunun profil resmi
Teşekkür ederim hocam. Estağfurullah.. Kesinlikle öyle Eco bir romanda tüm disiplinleri kaynaştırmayı başarmış. Ve dediğiniz gibi okuyucunun zihnini hiç durmamacasına çalıştıran sürüyle metafor kullanmış. Tüm bunlar bir araya gelince yazara hayran olmamak elde değil :)
Emel Gözde Işık okurunun profil resmi
Keske spoıler içerir diye başa yazsaydınız... İncelemeniz hem bütünsel hem derin teşekkürler
Bu yorum görüntülenemiyor
Kasım okurunun profil resmi
Hocam, ellerinize sağlık. Şiir, Tanpınar'a ait değil. İbrahim Sadri'ye aittir. :)
Ahmet Y okurunun profil resmi
Şiirin kime ait olduğu kesin olarak bilinmemekte..Ahmet Hamdi'nin tek şiir kitabı var,bu şiire rastlamadım.Fakat İbrahim Sadri'ye ait olduğu da kesin değil.Burada sanırım duygusallığa kapılıp kendimce takdir hakkı kullandım.Şayet yanlışsa affınıza sığınırım. Ayrıca sizin de gözlerinize,zihinize ve ellerinize sağlık..Çok teşekkür ederim :)
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.