Fontamara, 1940'lı yılların başında yazılmış anti-faşist bir roman. Sabahattin Ali tarafından 1943'te yapılmış çevirisi temel alınarak ve bazı düzeltmelerle birlikte yayınlanan bu baskısı ise akıcı, duru ve kolay okunur. Kitap Can Yücel tarafından kaleme alınan bir önsözle yayınlanmış. 190 sayfalık kısa bir anlatı şeklinde kurgulanan roman, Fontamara isimli fakir bir İtalyan köyünde yaşananları anlatıyor. Beni etkileyen en önemli tarafı, kitabın diğer anti-faşist romanlardan farklı olarak demokrasi sorununa değil; köy içerisinde gerçekleşen gündelik meselelere odaklanması. Köylülerin kendi aralarında birlik olmalarını engelleyen çatışmalar, çekememezlikler, ekonomik ve kişisel sorunlar kimi zaman esprili ve çarpıcı bir gerçekçilikle anlatılıyor. Eş zamanlı olarak ise şehirde yükselen faşist Mussolini iktidarının nasıl ufak ufak köyü karşısına aldığı, kendi arasında çatışan köylülerin istemeye istemeye de olsa birleşmek zorunda kaldığı, polis ve asker baskısının ise mücadelenin sonucu değil nedeni olduğu müthiş bir yalınlıkla aktarılıyor okuyucuya. Kitap, faşizmin bir sermaye birikim stratejisi, antidemokratik yanının ise bu stratejinin gereği olduğunu; köyden geçen su kaynağının mülkiyeti, topraksız ve küçük topraklı köylüler arasındaki gerilim, işçileşen köylülerin çalışma koşulları gibi günlük olaylarla vurguluyor. Yazar Ignazio Silone, köylülerin içine gömülü oldukları bilinçsizliği, dünyayı tanımayışı, karanlığı ve onu yırtıp geçen mücadele ile aydınlanmayı anlatırken neredeyse bir destan kaleme almış. Ben romanı politik bir dille aktarmış olsam da, kitap tamamen edebi bir üslupla kaleme alınmış. Mutlaka okunmalı.

FontamaraIgnazio Silone · Kor Kitap · 2019340 okunma

·

332 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Münür Rahvancıoğlu