Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

112 syf.
5/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
Yoruma başlarken arka kapak yazısında hoşuma giden bir cümle var, ona değinmek istiyorum. İyi edebiyatın "zor" metinlerine ilgi duyan okurların zevk alacağı bir başyapıt, diyor. Bu yorum bence kitabı fazlasıyla iyi anlatıyor. En azından bana göre başyapıt kısmı hariç. Çünkü kitap okuması gerçekten çok çok zor bir kitap. Bunun sebebi de ortada hiçbir olayın, hiçbir akışın olmaması. Kitap tamamen bir düzensizlik üstüne kurulmuş. Ben de bu yüzden zevk alan kesimde olamadım. Kitap, betimlendiği tabiriyle söylüyorum, "boş"luğun romanı gerçekten. Kitaptaki baş karakter Josef Bloch, ki aslında kendisi de normal bir karakter değil, hiçbir amacı olmadan bütün 'boş'luğuyla anlatıyor, konuşuyor, dinliyor ve yaşıyor. Ama bu bahsettiğim yaşamada 'dil'in öyle bir kullanıldığını görüyorsunuz ki... Her kelimeden bir medet umup, bir şeyler bekliyor karakter. Bu bir noktada o kadar sinir bozucu bir his verdi ki bana; ne okuyorum, niye okuyorum, bu nasıl bir kitap böyle dedirtti. Fakat kitabın son 10 sayfasına gelince bir şeyler sanki doğruymuş ve yerine oturmuş hissi yarattı. Neyin niye doğru geldiğini anlatamam size ama okurken bunu hissettim. Sadece bunun son 10 sayfaya kadar işkence gibi gelen bir kitapta olması beni gerçekten çok yordu. Dolayısıyla açıkça söylüyorum kitabı hiç mi hiç beğenmedim ve o son 10 sayfa işleri biraz yoluna koymuş gibi hissetmemiş olsaydım şu puanı bile vermezdim asla.
Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi
Kalecinin Penaltı Anındaki EndişesiPeter Handke · Ayrıntı Yayınları · 2016499 okunma
·
602 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.