Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

64 syf.
·
Puan vermedi
Bosna'da yaşananlardan yola çıkılarak yazılan Bosna Şarkısı, insanların birbirine düşman olmaması, barış ve dostluk içinde bir arada yaşaması için sanatın ne denli önemli olduğunu vurgularken, müzik sanatı ile etnik dinsel ayrımcılığı karşı karşıya getiriyor. Bosna Şarkısı, dünyada savaşların insanlık üzerindeki vahşi etkisini anlatıyor. Branko bir konservatuvarda profesördür. O, bu konservatuvar ülkedeki huzur ve birlikte yaşamanın sembolü olarak görür. Bu nedenle bu okul ve buradaki öğrenciler Sırp çetelerinin hedefi haline gelmiştir. Çünkü onlar, Büyük Sırbistan Devletini kurmak için diğer tüm ırklara ve dini inançlara, başta Müslümanlar olmak üzere baskı yapılmaktadırlar. Oyun işte sözünü ettiğim bu konservatuvarda başlıyor. Sanatın bütün bu olumsuzları götüreceğine inanan Branko’nun bu okulunda sürekli hümanist düşünceler dile getirilmektedir. O herkesin dil, din ve ırk ayrımı yapmadan bir arada yaşayabileceklerini söyler ve buna inanır. Ama gel gelelim ki durum maalesef böyle olmuyor. Sürekli konservatuvarı kapatmak istedikleri oyunda dile getirilir ama bunun nedeninin Müslüman öğrenciler değil Sırp öğrenciler için olduğu söylenir. Çünkü bir kere sanatla tanışan ellerinin silah tutamayacağını söylenir. Kitapta gördüğümüz üzere Balkan Devletleri arasındaki ilişki tamamen olumsuzdur. Hepsi kendi bağımsızlığı uğruna kendinden olmayanları ezme, yok etme veya kendilerine bağlayıp eziyet etme derdindedir. İkinci sahnede, yukarıda bahsettiğim gibi Stevan Sırp Gönüllüleri Birliğinin bu konservatuvarı tamamen kapatmak istediklerinde bahsediyor. Burada onlara hümanist düşünceler aşılandığı için, olası bir savaşta kendilerini savunacak gençlerin olamayacağını, kimin dost kimin düşman olduğunu bilmeyeceklerini söylüyor. Ve Müslümanlar için, Osmanlı artığı tabiri kullanılıp, düşmanın onlar olduğu söyleniyor, yine Stevan tarafından. Hatta Stevan, konservatuvar öğrencilerinden Lazar’ın da babasıdır. Yine bu okulda öğrenci, Müslüman Boşnak kızı olan Halide’nin de oğlu ile arkadaşlık yapmasını istemiyor. Nedeni gayet açık çünkü Halide Müslümandır. Yapılacak olan yarışmayı Halide’nin sırf Müslüman olduğu için kazanmasını istemez ki daha önce gerçekten bu yarışmayı kazanan bir Müslüman olmamıştır. Doğal olarak sürekli ona empoze edilen bu düşünceden dolayı Halide de ara sıra bundan korkar, babasına söyler. Babası da onun çalışırsa başaracağını söyler. Buradan da Balkanların birbirlerine bakışlarının ne kadar düşmanca olduğunu görüyoruz. Kitabın her yerine yayılmıştır bu düşmanlık. Kitabın ilerleyen sayfalarında Çetniklerin Ravno’yu basıp herkesi öldürdüğünden bahsedilmiştir. Başka bir örnek vermek gerekilirse, Mihovil, Slovenya ve Hırvatistan’ın bağımsızlıklarını ilan ettiğini söyler. Kitapta korkunç bir savaş teması hâkimdir. Bu arada kitaba adını veren Bosna şarkısının nasıl ortaya çıktığını söylemek istiyorum, Lazar ve Halide konuşurlarken, iki çocuk birden içeri dalıp Halide’nin kemanını kırar. Bunu gören Branko ise kalp krizi geçirir ve hastaneye kaldırılır Halide de ona bir geçmiş olsun hediyesi vermek için bir şarkı besteler, Branko bunu çok beğenir ve adını sorar. Halide de Bosna Şarkısı der. İşte isim bu şarkıdan gelmektedir. Daha sonra Mihovil, Kemal ve Branko aralarında Mostar Köprüsünün bombalanmasından konuşurlar ve bunu Hırvatların ile Sırpların yaptığını söylerler. Bu köprü Hırvatlar ve Müslümanlar arasında bir köprüdür aslında asıl amaç bu bağlantıyı yıkmaktır. Kitapta bütün Balkan coğrafyasındaki halkların birbirine düşmanlığı anlatılmıştır. Bu olaylar sürüp giderken nihayet yarışma günü gelmiştir. Kitabın başından beri beklediğim sonuç, Halide yarışmayı kazanmıştır. Bana göre kitabın en güzel ve en tatlı yeri, hocasının Halide’ye keman hediye etmesi oldu. Esir kampında Sırpların olumsuz davranışlarından bahsetmek istiyorum. Esir kampına kadınların getirilip onlara tecavüz edip topluluklar arasında kin duyguları oluşturarak onları böldükleri anlatılıyor ve daha da korkuncu kadınları hamile bırakıp çocuk doğurmaları sağlanıyor bu sayede Boşnakları Sırplaştırılıyor. İkinci perdeyi okurken baya bir zorlandım. İnsanın bu olaylar kaşında hissiz kalması çok zor. Lazar artık bir Sırp askeridir. Bu bölümde ondan Onbaşı olarak bahsediliyor. Görüyoruz ki İvan babasının istediği gibi olmuş. Artık düşmanlık ileri boyutlardadır. Eziyetler, işkenceler, tecavüzler, ölümler... İnsanlar "beni öldür" diye adeta yalvarıyor. Küçücük kızlar hazırlanıp komutanlara hediye ediliyor. Onbaşı Lazar’da böyle bir kızı kurtarmaya çalışmıştır. Annesinden onu öldürmek için izin istemiştir. Gerçekten şuan ki aklımızla kavrayamayacağımız acılar yaşanmaktadır. İvan aslında içten içe insanları öldürdüğü için katil olduğunu düşünür. Dördüncü sahne belki de kitabın en duygusal bölümüdür. Onbaşı ve diğerleri bir okulu basmaya giderler. Bu okulun öğretmeni Halide’dir. Halide’yi bölümde öldürürler. Sonrasında Lazar’da kemanı görüp bu insanın Halide olduğunu görünce, kemanı alarak Bosna şarkısını çalmaya başlar. Sırp ordusunu teğmeni olan Ivan ‘da, Lazar’ı, burası konservatuvar değil diyerek orada öldürür. Balkan coğrafyasındaki halkların birbiri ile ilişkisi gördüğümüz gibi tamamen olumsuzdur. Hepsi kendi bağımsızlığı için savaşmakta ve kendinden olmayan herkesi yok etme derdindedir. Hiçbir farklı dine veya inanca, yani kendilerinden olmayan hiçbir şeye tahammülleri yoktur.
Bosna Şarkısı
Bosna ŞarkısıNihat Kınıkoğlu · Mitos Boyut Yayınları · 200913 okunma
·
202 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.