Gönderi

308 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Lise ve üniversite yıllarımda 3 romanını okuduğum Peyami Safa'yı fazlaca ihmal ettiğimi düşündüm ve okuma listeme Yalnızız romanını dahil ettim. O roman okuyucuda imiş, kütüphanede yoktu, ben de Matmazel Noraliya'nın Koltuğu romanını okuyayım dedim. İyi ki okumuşum.  Bazen yazarın dili, kullandığı kelimeler bugünümüzden o kadar uzak kaldı ki anlaması, okuması zor gibi geldi ama nolursa olsun Peyami Safa gerçekten büyük yazar. Hak ettiği değeri görmediğini düşünüyorum.  Bugün Zweig'a, Kafka'ya gösterilen teveccühün misli misli fazlasını hak ediyor Peyami Safa.  Genelde bir yabancı hayranlığı almış başını gidiyor bizde maalesef.  Roman;  kafasının içi aşureye dönmüş, benlik karmaşası yaşayan Ferit'in kişilik dönüşümünü uzun tahliller ve bir parçada olağanüstü hallerle bizlere aktarıyor.  Kitaba adını veren Matmazel Noraliya ismi 203. sayfaya ( kitap 304 sayfa) dek hiç geçmedi. Oraya kadar neden bu ismi vermiş ki yazar diye sorguladım yalan yok. Romandaki her kişinin az çok hikayesine değinmiş yazar.  Ama temelde 3 hikaye var ve romanın temelini bunlar oluşturuyor: Ana karakterimiz Ferit'in hikayesi,  kitaba adını veren Matmazel Noraliya'nın hikayesi ve Zehra ile ailesinin hikayesi. Bu üç ismin ortak noktası ise gerçek hayatta tanısanız deli yaftası takabileceğiniz tipler olması.  Zaten kitabın da en altı çizilesi bölümü, birçok kez alıntılanmış o meşhur delilik ile aptallığın kıyaslandığı bölüm.  Kitap çok başarılı eyvallah ama bence o cümleler kitabın bile önüne geçen cümleler, müthiş bir tespitte bulunmuş yazar orada. Ruhu gelgitlerle boğuşan,  rüya ile gerçek alem arasında kuşkulu yolculuklar yapan Ferit'in kurtuluşu Matmazel Noraliya daha doğrusu onun koltuğu oluyor.  Tabii burada Ferit'in arkadaşı Aziz'in de katkılarını belirtelim.  Nasıl ki Matmazel Noraliya Ferit için bir refah, kurtuluş oluyor; aynı şekilde Ferit de Zehra için ailesi için bir umut, bir kurtuluş oluyor. Kitaba yapacağım en olumsuz eleştiri sonu ile alakalı olacak. Kitap boyunca okuyucunun alıcılarını hep açık, merak ögesini hep canlı tutan yazar nasıl böyle sönük bir final yapmış çok anlam veremedim. Daha gösterişli bir final, daha akılda kalıcı cümleler olabilirdi.  Ayrıca Ferit'in babasının dönüşüne yer verilsin,  Ferit ve babası iki kelam etsin isterdim.  Neden bilmiyorum ama bana en itici gelen karakter Ferit'in kız kardeşi Nilüfer oldu. Bu arada hep Noraliya diye bahsettim ama kendisi Nuriye'yi tercih ediyor. Kitabın adı Nuriye Hanım'ın Koltuğu olsaydı acaba daha mı az rağbet görürdü ? Malum yukarıda da dedim ya var bir yabancı hayranlığı. Biz hep Peyami Safa denince 9. Hariciye Koğuşu, Fatih-Harbiye romanlarını düşündük çünkü öyle bir algı var yazarın en seviyesi onlarmış gibi. Ancak yazarın kendisi " en fazla beğendiğim romanım" diye Matmazel Noraliya'nın Koltuğu'nu belirtmiş. Okuyun,  seveceksiniz.
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
Matmazel Noraliya'nın KoltuğuPeyami Safa · Ötüken Yayınları · 20047,7bin okunma
·
481 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.