Bu cihandan gidişim MEMLEKET sevdasından..✒ " Dünya ne sana ne de bana kalmaz.. Sultan Süleyman'a kalmadı böyle hiçbir kitap yazmaz.." Kalmadı ya koca Süleyman'a kalmadı. Deyin hele şimdi ağalar paşalar, kalır mı dünya kimselere ? Kefeninde; daşını toprağını, evini damını, parasını pulunu götüren var mı ola gördünüz mü heç ? Düşünün hele bir bunca dövüş niye o vakit ? Nece düşündü Memedim aklını yitirdi cevap bulamadı. Düzene karşı koydum ne oldu bir şey değişmedi, didi. Bir ağa gidiyor diğeri geliyor. Bir gidiyor bin geliyor. Gelen daha kötü daha beter geliyor. Amma fıkara hep fıkara.. olan hep ona oluyor.
"Yoook" didim. Sen yılamaz yitemezsin sen İnce Memed'sin.. Vicdansın, adaletsin.. Sen umutsun, şahinsin.. Kalk ! kendine gel, silkelen. Boynu bükük koma köylüyü, umutsuzluğa teslim eyleme.. Ne etti ? Acep kalktı mı ayağa yoksa pıstı kaldı mı?? Yok öyle "Armut piş ağzıma düş."
Okuyun ola okuyun.
Sonra..
Derdini dert eylediğim bir avrat buldum yine kendime bu kitapta da. Seyran.. Güzelliği dilden dile dolanmış, kim görse eli ayağı çözülmüş hayran kalmış.. Bir garip Aziz'e yanmış karasevdalara dalmış. Hor görmüşler garibi sürgüne yollamışlar. Seyran; diz bükmemiş, boyun eğmemiş. Varmış bulmuş sevdalısını.. canına can eylemiş ömrünü ömür bellemiş. Amma duyulmuş şey mi sevdalılar mutlu mesut yaşasın? Yoook ! Komamışlar yaşasın fıkaralar..
Sonra... sonrası " Vay Anam vay"...
Bitmedi gardaş ! Umut hiç bitmedi kitapta.. Tam bitti dediklerim hep küllerinden yeniden doğdu. Yaralı kalpler birbirlerini tanır, derler ya... Heee hakkat tanıdılar.. Göz göze gelince yürekleri bi' hop etti. Yıllar sonra çıra gibim yanıp tutuştu tenler.. diller lâl.. gözler kör.. kulaklar sağır.. Ahhh AŞK.. bildim ben merhem olacaksın, onulmaz yaraları saracaksın.. Ne Yiğit ne Mert bir yüreğe düştü göynün Seyran bacım..
Ne diyem a dostlar a gardaşlar.. Sizinde yüreğiniz nece güzellere nece yiğitlere düşsün de sevda dumanı her daim başınızda tütsün..