O yıllarda Paris'e gelen Uğur Mumcu'ya, Bedri Rahmi Eyüb oğlu'nun Yiğidim Aslanım Burda Yatıyor şiirinden besteledi ğim parçayı çalmıştım. Gözünden iki damla yaş gelmiş ve "Bu parça bütün ölülerimize bir ağıt gibi olmuş!" demişti. On yıl sonra Ankara'da yağmurlu bir gün onun bombayla parçalanmış cesedinin arkasında yürüyordum ve yüz binlerce kişi hep bir ağızdan Yiğidim Aslanım Burda Yatıyor'u söylüyordu. Paris'te parçayı dinlediği zaman, bunun kendi ağıdı olacağını, belki de kendisine gözyaşı döktüğünü bilmesi mümkün değildi.
O günden beri bilirim ki gerçek sanatta ilişki, tanıdık, torpil, ödül boş şeydir. Eğer yarattığın şey güçlü ve samimiyse seni hiçbir şey engelleyemez. İçten bir ses ise kimse yok edemez.