"Bütün vatan çocuklarını" cumhuriyetin, taşıyıcılığını yapacağı "medeniyet nimetleri"nden yararlandırma amacını taşıyan Kemalist ulusçu seçkinlerin "Kürt meselesi"ni algılayış şekilleri, giderek "beyaz adamın yükü"ne dönüşmüştür. 1930 Ağrı isyanına katılanları tasvir eden şu ifadeler bunun yansımasıdır:
"Bunların alelade hayvanlar gibi basit sevk-i tabiilerle işleyen his ve dimağlarının tezahürleri, ne kadar kaba hatta abdalca düşündüklerini gösteriyor ... Çiğ eti biraz bulgurla karıştırıp öylece yiyen bu adamların Afrika vahşilerinden ve Yamyamlardan hiç farkı yoktur."[46]