Orhan Pamuk'un tamamlayabildigim ikinci romanı. Daha önce kar romanını da okumuştum. İki roman arasında benzerlik olarak; ilgi çekici bir giriş bölümü, uzun tasvirler ve gereksiz ayrıntılarla süslenmiş bir gelişme bölümü, bir türlü bitmek bilmeyen ve gelişme ile hiç alakasi olmayan bir sonuç bölümü bulunuyor diyebilirim. Zaman cizelgesinde de sapmalar olabilir. Pamuk bu kitabında bir yandan bir düşünce ya da olgunun savunması için karşıt düşüncenin düşüncelerin tüm olumsuzluklarını göstermeye calisirken aynı zamanda savunduğu düşüncenin de ilahlastirilmasi ile oluşan başka sorunları da alayciliga varn bir kurgu ile gözler önüne seriyor. İslamciliga karşı milliyetçiliği savunurmus gibi görünürken milliyetçiliğin de bir ulkenin vatandaşı olmak ya da dilini konuşmak değil, o vatan için çaba ve emek sarfetmek, toprağında yaşamak olduğunu farkettiriyor. Geçmişi anlatıyor gibi görünürken, kurgusal bir adayı anlatıyor gibi görünürken günümüz Türkiyesi ne de göndermeler yapıyor. Romanla ilgili aklımda kalanlar; İslamiyet'e ilgili konularda dikkatli yüzerken müslümanların sadece olumsuz olan yönlerini göstermesi, dönemin gayrimuslimleri hakkında suya sabuna dokunmayan cümleler ile gecistirmesi, Çok sayıda kahraman kullanmasına rağmen hiç bir kahramana yakınlık kurmamizi sağlayacak bir özellik vermemesi ve bazı kahramanların gecistirilip sonunda ne olduklarınin muğlak kalması, milliyetçilik kavramının faşizme olan yakınlığından dem vurması, Devletlerin büyümek ve ayakta kalmak icin halkına ulaşılması gereken bir hedef ve bir düşman yaratmasinin zorunluluğu, imla kuralları ve anlam bozukluğu içeren cümlelerin bulunması, Aşkın fazlasıyla romantize edilmesi, Pakize sultan ile ilgili her şeyi bilinirken doktor Nuri'nin ailesi ve duygusal dünyası ile ilgili hicbir şey verilmemesi... Kitapla ilgili en iyi tanımı yine kendisi yapıyor Orhan Pamuk; İçinde geçen tarihi hikayeler ne kadar “romantik” iseler, o kadar doğru değildirler ve ne kadar “doğruysalar” -ne yazık ki- o kadar da romantik değildirler. Orhan Pamuk her okuduğumda ya da okumaya gayret gösterdiğimde kafamda sorular oluşturan bir yazar olmuştur. Yazar dili iyi kullanan mıdır yoksa okuyucuyu hikayeye inandiran mıdır? Yazar olayı ve ya da düşünceyi ortaya koyup okuru düşündüren mi olmalıdır yoksa okuru bir sonuca vardıran mı olmalıdır ? Yazar topluma ne olduğunu mu göstermelidir yoksa ne olması gerektiğini mi ? Netice itibari ile uzun, bol karakterli, pek çok olay ve aksiyonu olmasına rağmen beni heyecanlandırmayan, bu kadar yaydığı bir konuyu nasıl toparlayacak diye beklediğim ve bittiğinde cok da huzur vermemiş bir kitaptır.

Veba GeceleriOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20216,8bin okunma

·

89 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

annebülbül