Gönderi

250 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Orta Sınıf Bir Zambak
George Orwell’u çoğu insan, 1984 veya Hayvan Çiftliği eserinden tanımaktadır. Fakat Orwell sadece bu iki eserinden ibaret bir yazar değildir. Orwell tüm toplumların tüm kademesini gezmiş ve incelemiş bunu da eserlerine ustalık ile işlemiş bir yazardır. Orwell birçok eserinde kendi hayatından birebir yaşadığı olayları aktarmıştır. Bu sebeple tüm kitaplarının okunması gereken bir yazardır. Orwell ‘un hayat hikayesini öğrendiğinizde aklınıza şu soru gelecektir. Bir insan nasıl oluyor da bu kadar kısa bir yaşamda bu kadar çok şey yaşamış olabiliyor. İşte Orwell okumak bu yüzden önemlidir. Çünkü o kısacık hayatında kocaman yaşamlar sırtlamış ve bunu okuyucuya anlatmıştır. Aristokrasiden, burjuvaya, burjuvadan, proletarya, proletaryadan , monarşiye, monarşiden, demokrasiye hepsini gözlemlemiş ve bunları hikayelerinde anlatmıştır. Bizzat İspanya iç savaşına bir milis olarak katılmış ve boğazına bir kurşun yese de hayatta kalmıştır. İşte bu büyük yazarın kitabını hep birlikte inceleceğiz. Fakat incelemeden önce biraz Orwell ‘ın yaşamından bahsetmek pek yerinde olacaktır. George Orwell Kimdir? Öncelikle Orwell üst kısımda değindiğim gibi politik bir yazardır. Orwell İngiltere’nin sömürgesi olan Hindistan’da İngiliz bir memurun çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Orwell Hindistan’daki hava koşullarından etkilendiği için annesi ve kardeşiyle İngiltere’ye dönmek zorunda kalmıştır. Orwell 8 yaşında yatılı bir okula burslu olarak yazılmıştır. Yatılı okuldaki müdürün katı disiplini, Orwell ’in katı diktatörlüklerden nefretinin tohumlarını atmıştır. Daha sonra Orwell kazandığı burs ile bir liseye kaydedilir. Burada Cesur Yeni Dünyanın yazarı olan Aldous Huxley öğrencisi olma fırsatını yakalamıştır. Maddi sorunlar yüzünden liseden sonra üniversiteye devam edememiştir. Maddi sıkıntılar yüzünden iş hayatına atılmak zorunda kalan Orwell, Hindistan’ın Burma bölgesine geri döner ve polis teşkilatında çalışmaya başlar. Fakat o dönemde Hindistan halkına uygulanan acımasız uygulamalar, emperyalizme karşı içinde oluşan öfkenin kaynağını oluşturmuştur. Orwell hem geçirdiği rahatsızlık hem de Hindistan’da yaşanan haksız uygulamalar nedeni ile tekrar İngiltere’ye dönmüştür. Orwell daha sonra çeşitli mesleklerde çalışmıştır. Fransa’da 2 yıl kalmış, İngiltere’de öğretmenlik yapmış, yazarlık yapmış ve daha sonra BCC radyosunda çalışmıştır. Daha sonra İspanya iç savaşının başlaması ile Orwell bu iç savaşa gönüllü olarak katılmıştır. Not: Bu iç savaşa darbe karşıtı bir milis olarak katılmıştır. Bu savaşa katılma amacı gözlem yapmak içindir. Aspidistra Eseri Orwell bu eserde bir orta sınıf dünyasını bize aktarmaktadır. Orwell orta sınıf incelemesinde bir edebi tavır yerine keskin bir tavır alarak bu hikayeyi okuyucuya aktarmıştır. Orwell bildiğimiz gibi karamsar bir yazardır. Hikaye de 1930 İngiltere’sinin orta ve alt kesimin nasıl bir sınıfsal ayrım yaşadığını alegori tekniğinde kullanarak hikayenin özünü vermeye çalışmıştır. Kitabın başlığında ve hikayenin içinde de sık sık geçen Aspidistra her ortamda yaşayabilen, çok fazla suya ve güneşe ihtiyacı olmadan da yaşamını sürdüre bilen zambak türüdür. Bu bitki türü hikayede tam olarak orta sınıfı simgelemiştir. Kitabı okuduğunuzda bu bitkinin yaşam koşullarının hikayede geçen orta sınıf ile neredeyse aynı olduğunu daha net anlamış olacaksınız. Kullandığı simge bile hikayeyi okumayı oldukça olanaklı kılıyor. Çünkü orta sınıf insanlar her türlü zorlu şartlarda dahi hayatlarını sürdürmeyi ve çok fazla gereksinim imkanları olmadığı için ihtiyaçları da sınırlı bir toplumdur. Not: İngiltere’de bu bitki birçok orta sınıf tarafından evlerde beslenmiştir. Bu bitkiyi bir sınıf atlama sembolü olarak görmüşlerdir. Orwell romanda Gordon adında bir karakter yaratmıştır. Bu karakter kapitalist sistemini ve bu sistemden beslenen toplumları tamamen reddetmiştir. Hatta iyi şartlarda çalıştığı reklam işinden bile sırf kapitalizmin midesini beslememek adına o işten ayrılmıştır. Gordon ne kadar az kazanırsam o kadar mutlu olurum düşüncesiyle sistemi reddederek yaşamanı devam etmektedir. Peki kapital sistemi reddederek mutlu olabiliyor mu? Kapital ağ her bir yanı sarmışken Gordon kapital düzene gösterdiği tavrının bir işe yaramadığını anlıyor. Çünkü her şey para üzerine kuruluyken nasıl olur da insan bu düzene bir savaş açabilir? ‘’Doğru eğitim için para, nüfuzlu arkadaşlar için para, boş vakit ve gönül rahatlığı için para, İtalya gezileri için para. ‘’ Fakat Gordon bunu biliyor ve yine de ne acılar çekerse çeksin sisteme bir savaş açıyor, kapitalizmin sunduğu her imkanı reddediyor. Para, alt sınıflar için felaketten başka bir şey değildir. Çünkü her zaman önlerine çıkar yollarını keser. “Sosyal başarısızlık, sanatsal başarısızlık, cinsel başarısızlık hepsi aynı kapıya çıkar. Hepsinin altında yatan, parasızlık.” Gordon’un aile yapısına bakıldığında aslında şu mesajı da anlamış oluyoruz. O dönemde kast sistemine benzer bir sistemin olduğunu ve en önemlisi, içinde doğdunuz sınıfın sizin geleceğinizi belirlediği görülmektedir. Gordon parayı reddedip ona savaş açıyor demiştik, fakat kapital sistem her şeyi kıskaç altına almışken eninde sonunda insan paranın yani kapital düzenin içinde buluyor kendini. Hepimiz paranın önemli olmadığını söyleriz ve hatta ilerde bir köye yerleşip kendi üretimimizi yapmanın hayalleri ile süslü cümleler kurarız. Fakat öyle midir? Kaçımız sosyal medyaya giremeden veya bir film izlemeden, şu an elimizde olan her şeyi bırakarak bu hayali yapmak ister? Evet belki birkaç kişi çıkıp bunu ben yaparım diyebilir fakat bütün düzen kapital düzen üzerine kurulmuşken bu mümkün mü? İşte kitap size bunun cevabını verecektir….
Aspidistra
AspidistraGeorge Orwell · Alfa Yayınları · 20214,328 okunma
·
1.408 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.