Tanzimat Dönemi eserlerinde "ahlaksız kadın" tiplemesine çoklukla rastlanır. Ancak bunlar, genellikle erkek başkişisini yolundan eden, hayatını karartan, uzak durulması gereken kadınlardır. Ahmet Mithat, bu yönüyle dönemin diğer yazarlarından ayrılır. O Kalyopi'ye kulak verir ve bu acılı hikayeyi okuruyla paylaşarak, "ahlaksız" görülenin de içine, arkasına bakılmasını ister. Başka söze ne hacet öyle değil mi? Ahmet Efendi gibi insanlar hayatta hep var olmalı..