David Harvey'in mülksüzleştirme kavramını alıp ileri taşıyor ve kitabın sonunda Türkiye tarihinden genelde kanun düzeyinde olan örneklerle bitiriyor. Başlarken tam bir kamu yönetimi kitabı ve sanırım zaten kamu yönetimi alanına hitaben yazılmış. Fakat kendi adıma edindiğim en çarpıcı bilgi, mülksüzleştirme kavramını idrak etmekle birlikte çağımızda içinde yaşarken normal gördüğümüz ve fakat esasen yeni nesil sömürü yöntemi olan mülksüzleştirmeye maruz kaldığımız gerceğidir. "Gelişmiş" ülkeler bizcileyin ülkelerin elindeki varlıkları yeni nesil araçlarla nasıl sömürüp mülksüz bırakmaktadır? Fakirin daha fakir zenginin daha zengin olmasının bir notasyonu. Harvey'e selam, Sabuktay'ın ise emeğine sağlık.