GERİDE KALMIŞ ASIL KADIN mine söğüt'ün hayatının detaylarını çok bilmiyorum ama marjinal bir kadın olduğu hepimizin bildiği şey malum... tuhaftır ki okuduğum her kitabı beni rahatsız ederken okuyacağım bir sonraki kitabını da seçmeme vesile oluyor. bu kitap da gergedan'dan sonra düştü aklıma. zaten bu kitabı listeye ekleyene kadar adalet cimcoz'un kim olduğunu bırakın adını bile duymamıştım... adını duymadığım ama sesine aşina olduğum bir kadınmış meğer.. türk filmlerinin klişeleşmiş kadın sesi... bilhassa belgin doruk, türkan şoray, filiz akın gibi birsürü sanatçının seslendirmelerini yapmış, ağzında leblebi varmış gibi konuşan "reca ederim bu bahsi kapatalım necdet bey" repliklerinin orjinal sahibesi. zamanın akşam gazetesinde fitne fücur köşesini yazan, seslendirmeci ferdi tayfur'un kardeşi olan, istanbul'un ilk sanat galerilerinden maya sanat galerisini kuran, nazım hikmet'i evinde saklayan, hakkında anlatılanlara göre pek bir hoş olan kadın... böyle çirkin ama tarzı olanlardan... hani bir salona girdiğinde bütün bakışları üzerine toplayanlardan... öyle ki mine söğüt kitabında bu konudan şöyle bahsetmiş;"mehmet ali cimcoz de ada’nın *güzel bir kadın olmadığını yazıyor. o kadar ilginç ki kiminle görüştüysem hemen hepsi ada’dan bahsederken konuşmanın bir yerinde mutlaka “güzel değildi ama öylesine ...” diye başlayan ve olumlu bir sıfatla devam eden bir cümle kuruyor. sanki herkes sözleşmiş gibi... kendisi de çirkinliğinden bahsetmekten kaçınmıyor. hatta belki bundan hoşlanıyor bile. kendisinden biraz da matematiksel bahsedecek olursak: 1910'da çanakkale'de doğdu. almanya'da eğitim gördü. ağabeyi ferdi tayfur'la birlikte dublaj yapmaya başlayan cimcoz, türk sinemasının önde gelen kadın oyuncularından belgin doruk, türkan şoray, fatma girik, filiz akın gibi birçok sanatçıyı uzun yıllar beyazperdede seslendirdi. sanatçının 1951'de kurduğu ve yönettiği maya sanat galerisi ise pek çok entelektüel ve sanatçının toplandığı, çağdaş sanatın gelişimine katkı sağlayan mekanlardan biri oldu. yeditepe, varlık, yeni ufuklar dergilerine şiir, öykü ve kitap tanıtımı yazıları da yazan adalet cimcoz brecht, büchner, traven, kafka, dery gibi yazarları türkçe'ye çevirdi. ayrıca kafka’nın sevgilisi milena'ya yazdığı mektuplardan oluşan milena'ya mektuplar çevirisiyle 1962'de türk dil kurumu çeviri ödülü'nü kazandı. 13 mart 1970'de istanbul'da öldü. adalet cimcoz 60 yaşında kanserden öldüğünde radyodan sesi kadınlara öğüt veriyordu. ölümünün ardından hayatı dağıldı, savruldu. özenle sakladığı fotoğrafları sahafların raflarına düştü. gazeteci mine söğüt, bütün bu dağılmış yapraklardan ulaşabildiklerini topladı, derledi ve bu çekici kadının, melek mi şeytan mı olduğu kestirilemeyen, kimilerine göre melek kimilerine göre şeytan, kimi zaman melek kimi zaman şeytan olan, çekici bir hâle ile çevrelenmiş muhteşem kadının yaşam öyküsünü yazdı. sahaflardan toplanan yüzlerce fotoğrafın eşlik ettiği bu yaşam öyküsü denemesi, türkiye'nin üstünde çok konuşulmamış yüzüne de bir ayna tuttu. şahsen bu kitabı hazırlamak için kendini neyin çektiğini tüm detaylarıyla dinlemek isterdim kendisinden. kim bilir, belki bir gün? :)

Adalet Cimcoz - Bir Yaşamöyküsü DenemesiMine Söğüt · Yapı Kredi Yayınları · 2018103 okunma

·

893 görüntüleme

emir

@emiralemdaroglu ·

08 Kasım 2021 16:13

müthiş bir inceleme olmuş! kalemine sağlık.

ahsen

@ahsensenturk ·

08 Kasım 2021 17:14

teşekkür ederim:)

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.