Sessiz Gelin kitabından söz etmek istiyorum.
Neden mi sessiz gelin? Çünkü ana karakterimiz Arya, ne yazık ki konuşamıyor. Bu detay kitabı almamdaki en büyük etkendi aslında. Çünkü yazarın böyle özel durumdaki bir karakteri nasıl yazacağını merak ediyordum. Ve söylemeliyim ki, gerçekten çok iyi bir iş çıkarmış.
Çocukken gözlerinin önünde ailesinin katledilmesiyle yaşadığı travma sonrası sessizliğe gömülen Arya, amcasının himayesinde Mardin’de yaşamaya başlar fakat, yengesi ve kuzeninin eziyetleri hayatını çok zorlaştırır. Bir gün hiç beklemediği bir anda, yıllardır platonik bir aşk ile bağlı olduğu Yiğit ile evlenmesi istendiğinde, Arya’nın zorlu yaşamında yepyeni bir devir başlar. Arya o evden kurtulmaya ve sevdiği adamla evlenmeye dünden razıdır. Peki ama ya sevdiği adam onu istemiyorsa?
Kitapta en çok Arya’nın güçlü karakterini sevdim. Yaşadığı her şeye rağmen dimdik durabilen, pes etmeyen, azimli ve zeki bir kadındı. Gördüğü kötülüklere bile iyilikle karşılık verecek kadar da kocaman bir yüreği vardı. En çok da Yiğit’in karşısında sergilediği güç ve iradeyi sevdim. Ona olan aşkına rağmen, yaptığı hataları örtbas edip ona boyun eğmedi. Kırgınlığını, kızgınlığını özgürce dile getirdi. Yiğit de başta zorla evlendirilmenin verdiği öfkeyle biraz saçmalasa da tüm hatalarını en güzel şekilde telafi edebilecek kadar ince ruhlu, romantik ve adı gibi yiğit bir adamdı. İkisini de çok sevdim. <3
Kitapta hoşuma gitmeyen ufak detaylar da vardı ama. Mesela kötü karakterlerin yaptığı kötülüklerin altında yatan nedenleri biraz zayıf buldum. Bir de kitabın yaklaşık son elli sayfası fazla geldi bana. Senaryosu bittiği halde reytingleri iyi diye uzatılan diziler gibiydi. :D Bunların dışında gerçekten de güzel ve akıcı bir kitaptı. Seri değil de tek kitap olması da benim için bir artıydı. Yazarımızın kaleminden daha çok kitap okumak isterim. En çok da çılgın kızımız Avşin ve Cihan’ı… ;)
Söyleyeceklerim bu kadar. Yeni yorumlarda görüşmek üzere…