Gönderi

025/2️⃣0️⃣0️⃣ “Güneş’in bir şeyin üzerine doğması o şeyi gerçek yapar” şeklinde mi anlamalıyım bu sözü? 🤔 Üzerine Güneş doğuyor, o halde varım 🧐 Olabilir... Sonuçta her Doğan gün (başta insan olmak üzere) her canlı için yeni bir macera, yeni bir hak, yeni bir şans, yeni bir fırsattır kendi yaşam yolculuğunda... Çünkü gerçektirler ve yaşamları birer yolculuktur, yaşamlarının ötesine taşmak için... 🤔 Diye düşündüm!

026/2️⃣0️⃣0️⃣ Hayatın yazgısı hep ışığa gitmekti... 🤔 Amaç bu! Bu herkes için de mümkündür diye düşünüyorum. Ancak bu amacı gerçekleştirmek bize (insanlara) kalmış bir şey. Pekalâ bu amacı gerçekleştiremeyebilir insan. Bunu başarmak takva, sevgiyle ve fedakarlıkla çalışmak, Rabbimize (Allah’a) sarılmak meselesidir. .

027/2️⃣0️⃣0️⃣ An’da yaşamak, evet, geçmişin bizi rahatsız etmesini engeller. Bu süreyi de uzatmanın hatta sonsuz kılmanın yolu, geçmişle barışık ve bir sorunumuzun olmamasına bağlıdır. Aksi takdirde orada durur geçmiş ve boş bulunduğumuz her anda üzerimize abanır. Yine de anlık/günlük rahatlamalar yaşamak için de ânımıza/günümüze/hayatımıza odaklanmak iyidir, iyileştiricidir. “Hayattan kaçmanın en iyi yolu çalışmaktır.” denir. Andaki (sevinçler gibi) herhangi bir şeyi yaşamaya odaklanmak da bu kapsamda değerlendirilebilir. Buradan topladığımız enerji ile sonra hayatımızın sorunlu taraflarına yönelebiliriz. 🤔 Diye düşündüm.

027/2️⃣0️⃣0️⃣ Yaşayan sen misin yoksa gölgen (alt, sahte benliklerin) mi? Ahhh! Yerini, koltuğunu gölgesine bırakmayan insan var mıdır? Gölgemiz (dünya hayatımızda) hep bizimle olacak evet ama ya iktidarımız... İktidarı gölgemize vermeyip elimizde tutmak... Bunun dile getirilişi ve özlemi bahsettiğim... “Hep” dedim ama, bir batıl inanç mıdır tam emin olamıyorum ama Hz. Muhammed”in (ona binler selam) gölgesinin olmadığı söylenir. Eğer bu doğruysa (ki ihtimal veriyorum) belki, yeterince hakikatli ve uzun yaşayabilirsek, buna biz de erişebiliriz ki her insanın içinde “kendi peygamberlik seviyesi” olduğuna iman edenlerdenim. Bu çok büyük bir hayal oldu. Ama hayal sonuçta... Hayalim de fiziki gölgeden değil, bir gölge olarak gördüğüm alt benlik ve kişiliklerin vb. her türlü olumsuz tesirinden özgürleşmek... .

022/2️⃣0️⃣0️⃣ Cennetin ve cennet hallerinin ancak ve tümüyle ahiret yaşamında karşımıza çıkacağını ve orada yaşayacağımızı kabul edilebilir bulmuyorum. Bunu en azından kendi evimizde ve yakın çevremizde mümkün kılabiliriz. KENDİ İÇİMİZDE ise çok daha mümkün. Bir ASR-ı SAADET örneği olabiliriz pekala... Yaşamak istediğimiz ve yaşayacağımız her iyiliği, iyi hali bu dünyadan ötekileştirip öbür dünyaya atamak niye? Bu duygularla cennete ulaşan insan cenneti nasıl olur da “cennetin üzerine atlamadan” yaşayabilir? Mehmet Akif Ersoy’dan eklediğim şu alıntı buna da dikkat çekiyor: #149802814 .

033/1️⃣0️⃣0️⃣ “Düşmüş ama eğilmemiş, ölmüş fakat yenilmemişti.” (

Hüzün Melikesi ) Düşmenin de dönüş/doğrulma noktasını aşan bir çizgisi vardır herhalde! Her düşüş, insanın yeniden dönmek istediği noktaya dönmesine izin vermeyebilir. Özellikle de düşüşü kendi tercihlerinin bir sonucu olarak geliyorsa... Bazı durumlarda doğrudan kendi tercihi ile bile olmasa, bir sürüklenişle olsa bile... Evet doğrulur yine de insan ama başka bir düzeye, boyuta, realiteye, imkanlara doğrulur. 🤔 Diye düşündüm! O halde o halde o halde eğer düşüşün sonucu kalkışın seni düştüğün noktaya geri taşı(ya)mayacaksa asla asla asla düşme!

035/1️⃣0️⃣0️⃣ Bu haliyle olumsuza odaklıyor bu ifade insanı. Olumluya da çevirecek olursam: “Nereye gittiğini biliyorsan, derin bir bağın var demektir. Olmasaydı, öğrenemez/bilemezdin.” .

036/1️⃣0️⃣0️⃣ Doğru geliyor. Ben her zaman BİREY’in gerçek ve kalıcı olduğunu düşünmüşümdür. Toplum ve topluluklar ise dağılabilir, değişebilir, ortadan kalkabilir... Bireyin ise varlığı bölünemezdir ve bakidir birey! Peki, doğa ulus, kabile yaratmaz tamam ama ama ama DOĞA, ilgilenmek, dikkate almak açısından toplulukların varlığına göre hareket etmez mi? 🤔 Eğer doğa yaratma gücüne sahipse, ki öyle, o zaman ilgilenme gücüne de sahip olmalıdır. Bu ilgilenme, dikkate alma ise sadece bireysel düzeyde olmasa gerek; toplumsal düzeyde de olmalıdır. Hani mesela deriz ya toplum olarak “Doğayı kızdırdık, o da bizi kendinden mahrum bırakarak cezalandırdı.” İçimizde iyi insanlar olsa bile doğanın bir tepkisi olmuştur ulusa, kabileye... Aynı şey doğayı desteklememiz sonucunda doğanın bizlere (toplumumuza) kendini iyice açması, bizleri zenginlikleri ile ödüllendirmesi durumları İÇİN de geçerlidir. .

038/1️⃣0️⃣0️⃣ 🤔 Bilemiyorum, doğru olabilir! Doğru olmayabilir de! Ben yalnızlığı etrafında kimsenin olmaması olarak görmüyorum. Kendine haslık olarak görüyorum, duygu-düşünce-tutum ve davranışlarında teklik, özgünlük olarak... Bir bakıma taklidin, herkes gibi olmak durumlarının zıddı... Ama eğer söz ile kastedilen fiziksel yalnızlıksa evet, herkeste aynı durmaz ve su misali insanın şeklini alır. Diyebilirim. .