İngiliz şair John Milton'ın epik şiiri Kayıp Cennet, Hristiyan inancındaki cennetten kovulma hikayesini anlatır. Şeytan, Tanrı, Adem ve Havva miti oluşturan güçlü ve sarsıcı karakterlerdir. Şeytan, yaratıcısına meydan okuyan hırslı bir karakterdir. Bazıları tarafından Şeytan'ın demokratikleşmesi eleştirilmesine rağmen epik şiir büyük bir etki yaratmıştır. Aynı zamanda Tanrı anlayışı farklı bakış açılarıyla da yorumlanmıştır. Buradaki Tanrı kavramı, Nietzsche'nin bahsetmiş olduğu Tanrı ile benzerlik taşır. İnsanlığın özgür iradesine karşı, engelleyici ve otoriteye sahip bir Tanrı olarak yorumlanabilir.
Cennetten kovulan Adem ile Havva cezalandırılır. Cezalandırılmanın sonucunda elmayı ilk yiyen Havva sürekli suçlanır ve kadın ile erkek arasındaki ayrım buradan başlar. Adem kendisini kandırdığını söyleyerek Havva'yı kötüler. Havva ise zayıflığını kabul ederek suçlamaları üstlenir. Ne de olsa Havva, Adem 'in kaburgasından yaratılmıştır. Bu nedenle Adem ne yaparsa yapsın Havva onun hep yanında, bir parçası olarak kalacaktır. Havva'nın bir birey olması söz konusu bile değildir. Şeytana kanmıştır bir kere ve artık geri dönüşü yoktur. Onların günahını bütün insanlık da çekecektir. İnsan ırkı lanetlenmiştir artık. Ölümü bilerek yaşamak zorundalardır. Dünya'da acı, kötülüğe, hastalığa ve kedere şahit olacaklardır. Bütün bunlar çekilmesi gereken cezalardır.