Gönderi

336 syf.
9/10 puan verdi
Merhaba! Bir İstanbul gecesi... Öyle tatlı mı talı bir kitap ki, ben bayıldım. Kitaba başladığım andan beri iflaholmaz bir gülücük yanaklarımı bırakmadı. Çok iflah olmaz bir gülücük olmalı ki, kitabı bitirmeme rağmen kalbimi de ele geçirmiş gibi duruyor. Konusu, esas kızım Zeynep'in, kalp yarasını becerdiği kadar toplayıp, 5 tonluk valizine koyduğu gibi soluğunu kardeşinin kapısında almasıyla başlıyor. Ancak kapıyı ona aralayan kendi korku ve yaraları olan Ayaz Sarıcalı oluyor. Ah, Ayaz! Çikoltalı bir kekdir kendisi. Ve dünya üzerinde asla bulamayacağımız çikolatalı bir kek olduğu asla yadımsanamaz bir gerçek. Neyse, devam edersek kızımızın ailesiyle , en çokta kuzenleriyle olan ilişkisi işleniyor kitapta. O kadar iç ısıtıcı bir işleyiş ki, kendi dertlerinizi unutu veriyorsunuz. Bir tek kısım benim için aşırı gelmiş olabilir. Ancak spoiler olacağında söylemeyeceğim ve de bu aşırılık kitabın güzelliğiyle, Zeynep'in kalbinde açan aşk bahçesiyle kapanıp gitti benim için. Demem o ki Kitap öyle güzel ilerliyor ki dram kitaplarından kaçındığım bir dönemde bulduğum en iyi ilaçtı diyebilirim. Tek bir şikayetim var. Sormak istiyorum sana, sevgili yazar. Ayaz Sarıcalı kadar, ki öyle muhteşem bir karakter ki, kendi aşkını Gallileo'nun mahkeme savunmasıyla, Arşimet'in "Euruka" kelimesiyle bir tutan biri olur kendisi, onu tanıdıktan sonra nasıl devam edelim biz? Bununla nasıl başa çıkacağımı düşündüm ben kitabı bitirdiğim beş dakika içerisinde kitabın o muhteşem şömizine bakarken. Ehh, artık Zeynep'in de dediği gibi damsız girilmez tabelası asılsa öyle dımdızlak kalacağımızı unutup yeni kitaplara başlamamız gerekiyor.
Bir İstanbul Gecesi
Bir İstanbul GecesiKübra Nur · Ren Kitap · 2021870 okunma
·
240 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.