Gönderi

140 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
İstanbul'u, tabiat olarak bu topraklara en uzak insanlardan- İskandinav yazarlardan- dinlemek müthiş bir deneyim. Önce
Knut Hamsun
Knut Hamsun
'un deneyimleri yer alıyor. Farklılığa, yeniliğe açık bir bakış açısıyla değerlendirmiş İstanbul'u. Abdülhamid Han'a da hayran kalmış. Abdülhamid'in batıya, inkılâba açık tavrını ve aynı zamanda haşin ama özünde merhametli tavrını takdir ediyor. Bu konuda da şöyle bir anektot veriyor: "Sultan yorgun görünüyordu. Askerlerin selam duruşunu Asyalı bir kayıtsızlıkla cevaplandırdı. Ancak bu iade-i selam bi­le, kendisi tarafından vazife edinilmişti. Selefi Abdül Aziz se­lamlara asla cevap vermezmiş. Burada adil olunacaksa, bu kü­çük hususiyet Sultanın vahşi tabiatı hanesine eksi, insani taraf­ları hanesine ise bir artı olarak kaydedilmelidir." Oldukça eğlenceli ve merak uyandırıcı bir anlatıyla hareket etmiş. Dervişlere ve müziğe de Andersen kadar şaşkınlık göstermiyor. Genel olarak Türk halkını övmüş, ağırbaşlılıklarını takdir etmiş. Ermeni, Yahudi, Rum esnaflar ile Türk esnafının farkını anlattığı bölüm komikti. Türk'ün pazarlamaya, dil dökmeye tenezzül etmemesini beğeniyor. İslam hakkında da gayet olumlu. Ama İslam'ı Hristiyan bir anlayışla algıladığı için bazen yanlış anladığı yerler olmuş. Sonra
Hans Christian Andersen
Hans Christian Andersen
'in deneyimleri başlıyor. Andersen daha kapalı bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Dervişlerin dansına çok şaşırıyor. Ama doğadan, boğazdan, güzelliklerden daha çok bahsediyor. Masalcı olduğu su götürmez bir biçimde bir masal olarak ele alıyor İstanbul'u. Mevlid'i kendi hayal gücünden öğeler ekleyerek anlattığı bölüm komikti. Peygamberin hayatını bir Avrupa anlatısına dönüştürmüştü. Andersen, İstanbul'a Abdülmecid Han tahtta iken geliyor. Abdülmecid henüz 19 yaşında olduğundan mütevellit onda bir ihtişam değil zayıflık ve solgunluk buluyor. Mitlere, masallara hakimiyetini belli eder şekilde sürekli gönderme yapıyor. Danimarka ve İsveç ile mimari açıdan pek çok benzerlik keşfediyor. Hamsun gibi Andersen de Türkleri övüyor. kibar ve dürüst buluyor. İki yazarın da anlatısı çok güzel. Bu tarz anlatılarda bize garip gelmeyen ama bu kültüre yabancı birini hayrete düşüren noktaları görmeyi seviyorum. Bu sayede tahayyüllerimin ne kadarı insani tabiatıma ne kadarı Türk kültürüne bağlı daha net algılıyorum.
İstanbul'da İki İskandinav Seyyah
İstanbul'da İki İskandinav SeyyahKnut Hamsun · Yapı Kredi Yayınları · 2009131 okunma
·
157 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.