Gönderi

İDEOLOJİ PEZEVENKLİĞİ!
Sigmund Freud, "Espiriler ve Bilinçaltı ile İlişkileri" isimli kitabında şöyle bir öyküden bahseder: Genç bir adamı, temsil ettiği kadın ve evlendirmek isteyen bir çöpçatan vardır. Bu çöpçatan, adamın her bahanesini mantığa bürümeye çalışır. Adam, "Ama bu kadın çirkin," der. Çöpçatan, "İyi ya işte, seni başkalarıyla aldatmayacak," diyerek yanıt verir. Adam, "Ama bu kadın yoksul," der. Çöpçatan, "İyi ya işte, paranı har vurup harman savurmaz," der. Adam, "Ama bu kadın kısa," der. Çöpçatan, "İyi ya işte, boynunu sürekli yukarıya doğru çevirmek gibi bir derdin olmaz," der. En sonunda adam cevap verilmesi mümkün olmayan bir eleştiri sunduğunda, çöpçatan şöyle yanıt verir: "Senin derdin nedir? Kusursuz hiçbir insan yoktur," der. Freud'un bu fıkrası bugünkü iktidar çöpçatanlarını, yani ideoloji pezevenklerini iyi anlatmaktadır. Mesela bugün bir yandaşa, "Bu ülkede işsizlik çok," dediğimizde bize şöyle bir yanıt verebilir: "İyi ya işte, insanların kendilerine ayırdığı vakit çoğalıyor." Aynı şekilde, "Ülkede torpil hat safhada, dindarlar sürekli yönetici oluyor," dediğimizde bize, "İyi ya işte, inançsız insanlar tarafından yönetilmekten kurtuluyorsunuz," diyerek yanıt verebilir. "Ülkede adalet yok, sürekli baskı ve gözetim altında hissediyoruz kendimizi," dediğimizde bize, "İyi ya işte, sizi gece gündüz takip eden ve attığınız her adımı önemseyen insanlar var," şeklinde yanıt verebilirler. Ve en sonunda, "Bu halk bu kadar aptal değil, her şeye bir bahane bulmayın," dediğimizde bize, "Sizin derdiniz nedir? "Kusursuz hiçbir sistem yoktur," diye cevap verebilirler. Yani, demem o ki çöpçatanlığın mantığı her yerde aynıdır. Kullandıkları kelimeler değişse de kurdukları cümlelerin yapısı, hep aynı kalmaktadır.
Sayfa 170Kitabı okudu
··
163 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.