Uşaklıgil’in “En çok beğendiğim romanım” diye tasvir ettiği, kendi dönemine ait edebiyat alanındaki yenilikçi fikirleriyle, o dönemdeki Serveti- Fünun topluluğunu temsil eden Ahmet Celil karakteri ile karşımıza çıkıyor. Türk romancılığında da yeni bir çığır açan, ilgi gören, her dönemde okuyucuyu etkileyen mükemmel bir eserdir. Mai ve siyah; hayal ve gerçekler…Gökyüzünün mavisi ne kadar umut doluysa toprak o kadar karanlık ve gerçek ile doludur. Yazarın tasviriyle:“Bak şu semaya, ne görüyorsun, mailiklerden mürekkep bir derya… Gözlerinle onun içine girmeye çalış; O mailikleri yırtmak için uğraş, ne görüyorsun? Mai…Daima mai… Değil mi? Sonra, bak ayağımızın altındaki toprağa, ne buluyorsun? Donmuş, simsiyah bir renk…” Mavilikle başlayan yaşamlarımız siyahlarla karşılaşır ve işte o zaman insan hayatı, gerçekleri anlar. Cumhuriyet döneminde, ağır ve süslü bir Türkçe ile yazılan eser, Uşaklıgil tarafından Sadeleştirilerek yayınlanmıştır. Benim okuduğum yayınevi olan, Özgür yayınevi, Yeni nesillerin okuyabilmesi için kelimeleri değiştirmek yerine yanlarına parantez açarak bugünkü anlamlarını yazmışlardır. Başta bu durum okumak için bir zorluk gibi görünse de, yayına hazırlayan Enfel Doğan’ın da açıkladığı gibi okurken anlamlarını bildiğim kelimelerin parantezini okumadan geçtiğimi fark ettim. Eski kelimeler ile okumak çok güzel bir duygu oldu benim için. En son Sabahattin Ali’nin kitabını okurken Türkçe’imizle Bu kadar haşır neşir olmuştum. Önsözde yazan şu sözler çok hoşuma gitti: “Hiçbir millette hiçbir aydın genç yoktur ki kendi lisanının geçmişine vakıf olmasın.” ••• Kitapta Ahmet Cemil adında şairane ruhlu bir gencin yaşamının bir bölümü anlatılıyor. Bu yaşamda Beni en etkileyen şey, yaşamın gerçekliğiydi. Baba ne demek en iyi bu kitapta anladım. Kardeş nasıl sevilir en çok bu kitapta gördüm. Dostluğun gerçeği, aşkın ise en hakikatlisi bu kitapta mevcuttur. Uzun zamandır bir kitapta bu kadar ağlamamıştım. Bu kitaptaki noktalar, virgüller ve özellikle ünlemler yüreğime işlendi. Kelimelerin güzelliği, özdenliğine hayran kaldım. Bu şairane adamın hayalperest halleri ve korkaklığı ise beni hayal kırıklığına uğrattı. Bazı yerlerde sinirlendiğimi bile söyleyebilirim:) Bu kitap artık benim için bir başyapıttır. Sürükleyici yazım dili ile okumaya başladığınızda elinizden bırakmak mümkün olmayacak. Eminimki sizde kendinizden bir şeyler görebileceksiniz. Çünkü hayatın gerçeklerini yüzümüze haykıran bir eser… “Nasıl yaşayacağım?” Hiç sordunuz mu kendinize? Yaşam hiç size o kadar ağır geldi mi? Peki hiç düşündünüz mü, Hiç sordunuz mu kendinize? Bir insana yaşam niye ağır gelir? Eğer siz de kendine bunu soracak kadar acı çeken bir adamın yaşamını merak ediyorsanız, hiç vakit kaybetmeden bu kitaba başlamalısınız. Sağlıcakla kalın.

Mai ve SiyahHalid Ziya Uşaklıgil · Özgür Yayınları · 201827bin okunma

··

139 görüntüleme

Sofia

@Sofia__ ·

1yıl

Bilmiyoruz. O kadar cahiliz ki… Bilemiyoruz işte; uyandığımız günün akşamında bizleri nelerin beklediğini bilmiyoruz. Mavilikle başlayan yaşamlarımız siyahlarla karşılaşır ve işte o zaman insan hayatı, gerçekleri anlar. Siyahlarla tanıştığım günün sabahına selam olsun…

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sofia