Cengiz Aytmatov'un bu güzel eseri, gözlemci bakış açısıyla üçüncü bir kişinin ağzından anlatılmış bir aşk hikayesidir. Bu bakış açısı olaylara kendisi tesadüf ettiği kadarıyla hakim olabilir ve anlatabilir. Gözlemci bakışla duyguları anlatmak zordur. Zira kahramanların ne hissettiğini okuyucuya olduğu gibi vermek kolay değildir, bence yetenek ister. İşte Aytmatov bu noktada yeteneğini konuşturmuştur. Bir de bir aşk olayını Cemile'nin kaynı karakteri üzerinden okuyucuya aktarmıştır.
Yaşanılan aşk okuyucuya tüm sıcaklığıyla aktarılmış. İnce detaylarla olayın yansıtılması başarılmış.
Aytmatov'un bu hikayesi "en güzel aşk hikayesi" olarak değerlendirilirken, Aytmatov'un da şöhret bulmasını sağlamıştır.
Hikaye, küçük yaşta evlenen, gelenek, töre gibi kalıplar içinde sıkışıp kalmayan gelinin hikayesi. Kısa bir hikaye. Hikaye'nin güzelliği yanı sıra yukarda bahsettiğim yazarın hikayeyi yazma tarzı beni o denli etkiledi.