Farklı kurgusuyla okuyucusunu büyüleyen bir anlatım karşılıyor sizi. Biraz yoruyor aslında okurken, belki de ben yorulmuşumdur, ruhum karanlıkta kalmış gibi hissettim ilk kendimi olayın örgüsünde bulduğumda. Okumaya devam ediyorsunuz ve kurgu sizi alıp götürüyor. Bir olay kahramanımız var sizi bekleyen. Kendi durumunun farkına varmadan anlatıyor yaşam öyküsünü. Hayattan, yaşanılanlardan kaçmanın kurtuluş olduğunu düşünüyor, yaşadıklarını da kendiyle her yere sürüklediğini bilmeden kaçmanın derdinde hep. Kaçmak, kurtulmak... Acaba kahramanımız neden kaçmak istiyor ? Bu sorunu cevabını eseri okuyunca bulacaksınız. Bir şizofreninin gözünden hayat nasıl anlatılır ? Kitabın sonlarına yaklasinda küçücük bir umut ışığı bekliyor olacak sizi.... İnceden inceye odaya sızan güneş ışığı gibi ... "Umut küçük çocukların hevesi gibidir. Bir anda gelir ve bir anda kaybolur. Çocuğun oyundan vazgeçmesi gibi. Umudun artması ya da eksilmesi de bu kadar gelgeçtir. " Umudunu kaybetme diyor bize Tarık Tufan, umudunu kaybetme... Ne olursa olsun, ne yaşarsan yasa hepsinin sonunda pencereden sızan güneş ışığı gibi de olsa bir umudun olsun diyor. Ve hep bu umudun ışığını yakalamaya çalış... Umut insanı ayakta tutan en güzel şey çoğu zaman... Umudunuz/muz hep olsun...

Hayal MeyalTarık Tufan · Doğan Kitap Yayınları · 20205,5bin okunma

·

70 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Nuiurvana