youtu.be/SvMHAx7hnPw
"savaş bitmiş ben nöbette unutulmuşum
savaş bitmiş ben bunu
koynumun boşluğuyla anlıyorum
kükreyen ırmağın ölümü meğer
savaşın sonuymuş
halbuki ben sanırdım ki dünyada savaş
var diyedir serçelerin vakitlice uçuşu
glayöllerin yana yaslanışı fulyaların mızmızlanışı
savaş bittiyse bir cenahtan bir boru sesi geldi mi?
hayır, gelmedi.
çanlar çalındı mı herhangi biri için?
hayır, çalınmadı.
vakit mi girdi, okundu mu ezan
hayır duyulmadı hiçbir şey okunan
şahidi yok trompetin öttürüldüğünün
çanlar bu sesi verir diyecek bir kimse yok
seyyar satıcıların müezzinlerle kurduğu diyalog
yurttaş hakkı olarak algılanıyor"
youtu.be/bvYwdJGo-9I
Sana durlanmış kelimeler getireceğim
Pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler
Kelimeler, bazıları tüyden bazısı demir
Seni çünkü dik tutacak bilirim
Kabzenin, çekicin ve divitin
Tutulduğu yerden parlayan şiir.
Zorlu bir kış geçirdim, seninki gibi neftî
Acıktım, bitlendim, bir yerlerim sancıdı
Sökmedi ama hoyrat kuralları faşizmin
Çünkü kalbim aşktan çatlayıp yarılırdı.
Her sabah çarpışarak çekilirdi karanlık alnacımdan
Acılar bile duymadım kof yürekler önünde
Beynim her sabah devrimcinin beyniydi
Ayaklarım donukladı gelgelelim
Sağlığın yerinde mi?
Yaraların kabuğu kolayca kaldırılıyor
Halkın doğurgan dünyasına dalmakla
Onların güneşe çarpan sesini anlamayan
Dört duvarın, tel örgünün, meşhur yasakların sahipleri
Seyir bile edemezken içimizdeki şenliği
Yılgı yanımıza yanaşamazken
Bizi kıvıl kıvıl bekliyorken hayat
Yıkılmak elinde mi?
Boşuna mı sokuldu bankalara
Petrol borularına kundak
Kurşun işçinin böğrünü boşuna mı örseledi
Yarsın zindanların uğultusu vursun kulaklarımıza
Yaşamak
Bizimçün dokunaklı bir şarkı değil ki.
Bu yürek gökle barışkın yaşamaya alışmış bir kere
Ve inatla çevrilmiş toprağın çılgarına
Yazık ki uzaktır kuşları, sokaklarıyla bizim olan şehir
Ama ancak laneti hırsla tırpanlayamamak koyuyor insana
Öpüşler, yatağa birden yuvarlanışlar
Sevgiyle hatırlansa bile hatta.
Köpüren, köpürtücü bir hayatın nadasıdır kardeşim
Bütün devrimcilerin çektikleri
Biliriz dünyadaki yorgunluk habire mızraklanır
Dağlarda gürbüz bir ölümdür bizim arkadaşlarınki
Pusmuş bir şahanız şimdilik, ne kadar şahan olsak
Ama budandıkça fışkıran da bizleriz
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.