Bu nasıl bir hava? Ne rüzgar var, kurutsun; ne yağmur var, ıslatsın. Ama şu var ki üstten kuruyup aşağıdan ıslanıyoruz. Bu nasıl bir hava? Ne güneş var, aydınlatacak; ne insan var, karartacak. Ama şu var ki ne önümüzde bizi neyin beklediğini görebiliyoruz ne de arkamızda ne bıraktığımızı.
"Ama alışkanlıktan olsa gerek, uzaklaşamadık fazla evlerimizden. Geçemedik iki yıl önce çizilmiş sınırı ... Belki çocukça yapılmış bir savaştı. Ama çevremize çizilmiş daire, içimizde de beynimizi sıkmaya başlamıştı. Daralmıyordu çember."
"İmam Ebu Yusuf'a bir mesele sorarlar. Bilmiyorum, der. Soran adam; 'Hem maaş alıyorsun hem de sorulan şeyi bilmiyorsun' der. Bunun üzerine Ebu Yusuf; 'Ben bildiğim kadarı için maaş alıyorum. Bilmediklerim için de para alsaydım devlet hazinesi bana yetmezdi."