Hayatta insanın başına bir çok olay gelir. Bizlerin bunları hangi nazarda değerlendirdiği ve hareket ettiği inanç dünyamızla yakından ilişkili. ,İbn Kayyım el-Cevziyye bu kitabında insanın belalar ve başına gelen kaza, hastalık, ayrılık gibi durumların kulun birer imtihan olduğu ve bunları nasıl değerlendirir ve hareket ederse kurtuluşa eren ve Allah'ın galip kıldığı kimselerden olacağını gerek ayet gerekse hadisler ışığında izah etmiştir. yormayan bir üslup ve kısa kaideler halinde verilmek istenen mesaj biz okurlara sunulmuştur. Biraz içerikten bahsedersek , Allah bu hayatta hiçbir şeyi boşuna var etmemiş ve kulun hizmetine sunmuştur. Bazen verdiği bu nimetler kişiye imtihan olarak sunulup kulun Allah'a olan imani boyutu test edilmiştir. İmtihanın bir çok hikmeti vardır. Bunlardan biri Allah'a karşı kulluklarının, O'nun huzurunda zillet içerisinde olmalarının, O'nun için pişmanlıklarının, O'na muhtaç oluşlarının, ve düşmanlarına karşı ondan yardım dilemelerinin ortaya çıkarılması içindir. Şayet müslümanlar düşmanlarına karşı devamlı muzaffer olsalar, onları ezerek yenmiş olsalar, şımarıp, kibir ve gurura kapılacak olmasıdır. Aksi durum ise düşmanları devamlı müslümanları yenseydi, onlara karşı muzaffer olsaydı, bu sefer din ayakta durmaz ve hakkın devleti olmazdı. Hâkimler hâkimi olan Allah'ın hikmeti onların bazen galip, bazen mağlup olmalarını gerektirmiştir. Bunu en bariz Bedir ve Uhud savaşında görebiliriz. Allah çok az olan müslüman topluluğunu Bedir günü zafere ulaştırarak müslümanlara sevinç ve cesaret vererek hem şehitlik mertebesinin ne kadar özel ve kutsiyet arz ettiğini hem de Allah'ın dinini yükseklere taşıma adına cesaret sahibi olmalarını sağlamıştır. Bunun tersi Uhud savaşında ise bir anlık gaflet Müslümanların yenilgisi ve önde gelen bazı sahabelerin şehit olmasına sebep olmuştur. “Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz. Eğer siz (Uhud'da) bir aciya uğradınızsa, (Bedir'de de düşmanınız olan) o kavim de benzer bir acıya uğramıştır. ( Al-i İmran 139) ayette bize bu konuda biligi vermiştir. Yenildiklerinde Rablerine niyaz etsinler, O'na yönelsinler, O'na boyun büksünler ve O'na tevbe etsinler. Yendiklerinde ise O'nun dinini, prensiplerini yerine getirsinler, iyiliği emredip kötülükten sakındırsınlar, O'nun düşmanlarıyla cihad etsinler ve O'nun dostlarına da yardım etsinler diyedir . İmtihan hiçbir zaman mü'min için şer olmayacaktır. İmtihan, kulları kendisine dönsünler diye Allah'ın gönderdiği bir hayırdır. Bir diğer durum ise Müminin başına gelen belalar, Allah'tan gelene razı olma inancıyla ya yanadır. Hz. Eyüp gibi hastalıklarla, Hz. Yakup'un oğlu Yusuf'un hasreti ile sınanması gibi.. İmtihan zaferin bir parçasıdır. Eğer başarısı ile sabır ve tevekkül ederek hayat geçirirsek mutlaka Allah bizleri dünya ve ahirette hoşnut olan kullarından kılacaktır. Kim Allah’ı, Elçisini ve iman edenleri dost edinirse, galip gelecek olanlar şüphesiz ki yalnızca Allah’ın tarafında olanlardır." ( Maide suresi/56. ayet) Rabbim bizleri dünya imtihanını başarı ile verebilen ve ahiret saadetine kavuşan kullarından sayması duasıyla..

İmtihanın HikmetiSeyyid Kutub · Karınca Polen Yayınları · 2006120 okunma

·

120 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

garip münzevi