Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kendimizin İzahını Yaparken Geriye Bakarız Yani Geçmişe
Mazi bir leş yığını değildir. O bizim şahsiyetimizin kendisi, karakterimizin temel taşıdır. O olmasaydı, biz olmayacaktık. Kendimizi izaha kalkıştığımız zaman ileriye değil, hep geriye bakmıya mecbur değil miyiz? Geçmiş hayatımızın ehemmiyetsiz, hattâ mânasız sayılabilecek öyle vakaları vardır ki karakterimizin en meşhur hususiyetleri bile ancak onlarla ve onların gölgesinde izah edilebilir, yoksa şahsın hayatı bir sır olur, kalır. Kötü bir zihniyete kurban olarak hayatımızın olgularını sosyal, meselâ ekonomik, yahut teknik değerlerine göre ölçmiye kalkışır. Bir sanat, yahut endüstri mektebine yazılmış ve bu mektebin uzun yıllar süren tahsilini bitirmiş olmak böyledir. Halbuki mektep, derecesi ne olursa olsun, karakterimizi muayyenleştiren, yahut zarurî bir surette sonuçlandıran ilk büyük âmil değildir. Bilâkis karakterimiz, yüksek ve sarp sırtlarda yuvarlana yuvarlana büyük avalanşları var eden minimini kar taneleri gibi, çocukluk hayatımızın ilk tesadüfleri ve hakir tecrübelerile doğar ve sosyete sırtlarından yuvarlana yuvarlana inerken hep o ilk tane etrafına birçok şey toplar ve son şeklini alır, fakat bu evrim yolundaki istikametini hiç değiştirmez.
Sayfa 235 - İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu - İlk Mektep Hayatım
·
74 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.