Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Mahalle Mektebi Sonrası Çocuklar Ne Yapıyordu?
On iki yaşına kadar mahalle mektebinde okuyup yazma öğrenen erkek çocuklar daha çok kendi mahalleleri civarındaki cami derslerine devam ederlerdi. Cami dersleri, sabah namazından çarşı pazar ve dairelerin açılacağı zamana kadar geçen müddet içinde ulemadan, muhterem bir zat tarafından talip olanlara okutulurdu. Bu derslerde Sarf-i Arabî, Sarf-i Farisî, nahiv, ilmihal ve risâle-i ahlâk okutulur, Farsça kelimeleri öğretmek için şair Sünbülzâde Vehbî'nin manzum Tuhfe-i Vehbîsi ezberlettirilirdi. Bu talebeden bazıları Fatih, Süleymaniye, Beyazıt medreselerine giderek tahsillerini sürdürürlerdi. Esnaf ve memur çocukları bu cami derslerinden icazet aldıktan sonra babalarının mesleğini tutarlar, esnafsa babasının dükkânına devam eder, memursa babasının devam ettiği daireye mülâzim (memur adayı) kaydolunurdu. Kaleme kabul için ağdalı eski eserlerden birkaç sayfa okutulur, yazdırılır ve mektup zarfı kesip katlamak imtihanı verdirilirdi. (Eskiden dairelerde şimdiki gibi hazır mektup zarfı olmadığından, bu, mülâzım gençlere yaptırılırdı). Kız çocuklar, iki nihayet üç hatim indirinceye kadar mahalle mektebine devam eder, hüsn-i hat dersi almaya lüzum görmezlerdi. Kızlar on-on iki yaşına gelince mektepten alınır, başörtüsüz sokağa çıkarılmazdı. Evde nakış, dikiş ve buna benzer ev işleri yapmaya alıştırılırdı. Kız çocukları, erkek çocuklarla bir arada oldukları gibi ayrıca kadın hocaların idare ettikleri kız mektepleri de vardı.
Sayfa 262 - Musahipzade Celâl - Mektebe Başlama
·
92 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.