"Polisiye romanlarda yazar en büyük otoritedir. Okurla sürekli oyun oynar. Bu romanda otorite ben değilim. Deyim yerindeyse Bu romanda ben, hem katil hem de kurbanlardan biriyim."
Ahmet Ümit, bana göre en iyi polisiye yazarıdır. Her romanında bunu fazlasıyla fark ediyorum. Bu roman da onlardan biri diyebilirim.
Romanda; Selim, Kenan ve Nihat'ın ekseni etrafında dönen bir kurgu var. Kenan, farklı arayışlar içinde ve arkadaşları da bu konuda Kenan'ın arkasındalar. Kenan, Beyoğlu'nda yaşanan cinayetleri konu alan bir fotoğraf sergisi açmak istiyor ve 2 ölümün cinayetle bir ilgisi olduğunu düşünmekte. Daha sonra bu cinayetleri çözmekle uğraşıyorlar. Her bölümün sonunda katil kim çıkacak ki diye düşünürken romanın sonunda katil, aslında yanı başındaki arkadaşı Selim olduğunu öğreniyoruz. Çok ilginç değil mi? Selim, Kenan'ın Her şeyi öğrendiğini görünce Kenan'ı öldürüyor ve hapishanedeyken bu romanı kaleme alıyor.