Gönderi

208 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Billy bana, 'Hadi her şeyi deneyimleyelim, içimizde hiçbir şey kalmasın, ne varsa tüketelim ve ölüme elimizden alabileceği hiçbir şey bırakmayalım,' derdi. Derken aniden, dört ay önce, beyin kanseri teşhisinin birkaç hafta sonrasında onu kaybettik. (Syf.169) İlk öncelikle yorumumu uzun tutmak istemiyorum çünkü ne yazarsam yazayım bir şeyler eksik kalacakmış gibi geliyor. Neyse konusuna geçelim. Bir psikiyatrist olan Yallom'un 10 farklı hastası ile arasında geçen diyaloglarından oluşuyor. Biri hariç(hastanın kendi isteği üzerine) diğer bütün hastalarının isimlerini değiştirerek yazmıştır. Gerçek hikayelerden oluşması mı yoksa birçok yerde kendimden bir şeyler bulmuş olmam mı bilmiyorum ama kitap benim için hep çok ayrı bir yerde olacak. Sanki Yallom o sohbetlerin hepsini benimle yapmış gibiydi. Kitabın dili hiç ağır değil hızlı okusaydım büyük ihtimalle 2 günde bitirirdim. Ama sindire sindire yavaş yavaş okumak istedim. Bir yerde hiç bitmesin istedim hatta. Bilmiyorum bence herkesin kendinden bir seyler bulabileceği bir kitap. HEPİNİZ OKUMALISINIZ ANLATABİLİYOR MUYUM?? Belki abartıyorum ama bence abartmıyorum bu zamana kadar okumamam büyük bir hataymış. Uzatmayacağım dedim ama uzattım yapacak bir şey yok artık. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı iyi ki de okumuşum. Neyse kısaca hepiniz okumalısınız. Kendinize iyi bakın. "Umarım bu öyküler terapistlerin varoluşsal temalarla ilgili farkındalığını artırır. Bu on öyküde hastalarımın geleneksel sı­nıflandırmalara meydan okuyan illetlerden muzdarip olduğunu düşünüyorum. Genç bir adam, cinsel uyarılma vasıtasıyla ölüm korkusundan kurtulmaya çalışıyor. Yaşlanmanın kendisine getir­diği kısıtlamalarla mücadele eden bir adam, gençliğin o sınırsız ufuklarına yeniden erişmeye uğraşıyor. Ölmekte olan bir hasta, anlam arayışına çıkıyor. Bir hemşire, başkalarına o kadar yardımcı olabilmesine rağmen kendisini teskin edemiyor. Bir kişi daha iyi bir geçmiş istiyor, bir diğeri ise kaybolan kendilik duyumunu zihnime kendi izini bırakarak telafi etmeye kalkışıyor. Varoluşsal meselelerle boğuşan hastaların sayısı, aslında sandığı­mızdan fazla. Bu öykülerdeki hastalar, sevdiklerinin ve nihayetinde kendilerinin ölümüyle ilgili kaygılarla başa çıkmaya çalışıyorlar. Nasıl anlamlı bir yaşam sürebileceklerini, yaşlanmakla ve azalan olanaklarla nasıl baş edebileceklerini anlamaya uğraşıyorlar. Seçim­lere, asli bir soyutlamaya dair sorulara yanıt arıyorlar. Bir terapistin bu insanlara yardımcı olabilmesi için varoluşsal konulara ilişkin keskin bir hassasiyeti olması ve gerek sorunun kaynağına gerekse yapılması gerekenlere ilişkin olarak diğer tıbbi alanlara mensup uzmanların ortaya koyduğundan oldukça farklı bir formülasyon oluşturabilmesi gerekiyor." (Syf.203)
Günübirlik Hayatlar
Günübirlik HayatlarIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20158,6bin okunma
··
179 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.